KUBA (1979)
Robert Dapes isminde 50’li yaslarda eski bir İngiliz askeri devrime iyice yaklaşmış Küba’ya özel bir gorev icin gelir. Dapes’in gorevi diktatör Batista’ya yardım etmek ve Fidel Castro önderliğinde gelişen devrimci mücadeleye engel olmaktır.
Ama bir Kübalı askerin söylemiyle bile artık çok geç kalmıştır. Küba tam anlamıyla kokusmustur. Bir yanda ülke zenginlierini elinde tutan bir avuç zengin ve diktatör ve yandaşları bir yanda ise yoksulluk icinde kivranan ve Castro”yü ve devrimi tek umut gören geniş halk yığınları vardır. Gözaltında kayıplar ve diktatörlüğün zulmü de eklenince ortaya çıkan tablo devrimin an meselesi olduğunu soylemektedir.
Dapes her seye rağmen gorevine koyulur. Gerillaları yakalamak ve konusturmak icin uğraşır. Bu arada 15 yil önce resmi bir asker olarak bulunduğu bu topraklarda o zamanlar iliski yaşadığı kadını görür. Alexandre isimli kadın Kuba’nın en zenginllerinden biriyle evlenmistir. Dapes yine de kadınla görüşmek ister. Aradan gecen günlerde ise gerillalar yavaş yavaş Kuba’yıı ele geçirmeye başlamıştır. Bugünler aynı zamanda Dapes’in de fikrinin değiştiği ve devrimden yana tavır aldığı bir süreç olur.
Film pek çok benzer filmin aksine Kübalı devrimcileri sempatik gösteren sahnelerle, diyaloglarla yüklü. Küba devrimini belki çok iyi anlatmıyor ama orada neden bir devrim olduğunu çok iyi anlatmış.