Ağlayan Gelincikler
_______________________ “ah! aklımdan ölümüm geçer…” C.S.Tarancı
kehribar nakışlı bir ecel yoklar sararmış teni
yokluğu sevince çalar, varlığı şarab-ı matem
uzanır başı, gökyüzüne tutkun bir sarmaşıkla
çiçeği derilmemiş boz/kırlardan, arş-ı aleme…
gözler kolaçandır beş vakit, gönüllerde pür telaş
keskin kılıca eyvallah demez zırh gibidir bu can!
ahiti bozulmuş eski bir söz var ki içimde köz
dolunaysız bir g/ecenin zift karasından ç/alıntı…
çelişkili düşlemler arasında ş/aşkınım şimdi
allah’tan reva değil, bu ürpertili bekleyişler
hangi terazi sırtlanır vebalını, bir aşk’a ihanetin?
çatlayan damarlar ki, süsüdür parıldayan alnımızın…
bir cengaver havasıdır solunan, nefes nefese
sert poyrazın uğultusunda, nağmeler yolcu
süzülür boşluklardan, granit parçası yüreklere
ol râhmetinden katreler sunarak, arz-ı endam…
sarp uçurumlarda bir gelincik ağlar, ölüme nazır!
yürür boşluğa, gül endam boynunu kırarak usul
sonrası hüzündür, sonrası cehennem y/alazında sis
ayrılık fasılları yakındır, kavuşmak baharda nergis…
öldüren çaresizliğin tedirginliği var sol yakamızda
ve ağlayan çocukları, yalın ayaklı kız kardeşimin
dolanırken yer/yüzünü, kanatsız gövdesiyle, yılgın
kolları mayınlara kurbandır, gövdesi halkına rehin…
sevmek, ilâçtır yarama ve bir lokma ekmektir!
kulağa çalınmış içli bir gazel kadar doyumsuz
çiğ damlası değmiş tomurcukta ilahi gizemdir
ak sekili atların toynaklarında, gümüşten halhal…
ruh uçar, us dellenir, baş gövdeden ayrılır!
kâh yoklukla sınanır insan, kâh varlığa bulanır
sıra dağları mesken tutar bencileyin bir garip
dörtnala sürerse kısrağını, deccalın askerleri…
2012/
Kırkseder Şiir Yarışması Mansiyon Ödülü/ 2012
Alpaslan Akdağ