HERO AGAIN
Film Çin tarihinin en kanlı dönemlerinden biri olan Savaşan Krallıklar döneminde geçmektedir. Ülke Qin, Zhao, Han Wei, Yan, Chu ve Qi olmak üzere yedi krallığa bölünmüştür ve bu krallıkların her biri diğerlerine üstünlük sağlayarak bütün Çin’i egemenliği altına istemektedir. Bu şansa en yakın olan krallık ise Qin kralllığıdır.
Öte yandan Qin krallığını tehdit eden en büyük tehlike ülkenin çeşitli yerlerinde kralı öldürmeye and içmiş suikastçilerdir. Suikastçiler içinde özellikle üç tanesi – Gökyüzü, Kırık Kılıç ve Uçan Kar- tüm uğraşlara rağmen bulunamamış, kral bir türlü rahat edememiştir.
Pek çok teşebbüs Qin kralının yaşam biçimini değiştirmiş, sarayda kendisine yüz adımdan fazla yaklaşmak yasaklanmıştır.
Günün birinde kralın yanına İsimsiz isminde biri gelir. Beraberinde yıllardır bulunamayan üç suikastçinin kılıçları da vardır. Söylediğine göre üçünü de öldürmüş ve silahlarını krala göstermek için getirmiştir.
Gerçekte ise İsimsiz krala suikast için on yılını çalışarak geçirmiştir. Kırık Kılıç, Uçan Kar ve Gökyüzü İsimsiz’i krala on adım yaklaştırmaktan başka bir şey olmayan planın parçalarıdır sadece. Zira İsimsiz’in en büyük yeteneği on adımdan insan öldürmektir.
Film zeki kral ile İsimsiz arasındaki konuşmalarla şekillenir. İsimsiz’in gerçek niyetini kısa sürede açığa çıkaran kral sadece Kırık Kılıç’ın kendisi hakkındaki düşüncelerini bilemez.
Filmin en akılda sahnelerinden biri İsimsiz’le Kırık Kılıç’ın savaşma sahnesidir. Suyun üzerinde gerçekleştirdikleri çarpışmada esas kural suya değmemektir. Su’ya değen savaşı kaybetmiş demektir. Bu savaş Uçan Kar’ın onuruna yapılan bir savaştır ve aşk temasının son derece dövüş ağırlıklı bir filmde mükemmel kullanıldığı bir sahnedir aynı zamanda. Çarpışma sırasında yönünü değiştiren su damlalarından biri yakınlarda bir yerde cansız yatan Uçan Kar’ın yüzüne düşer. Uçan Kar’ı çok seven Kırık Kılıç derhal yanına gider ve ölümü göze alarak sevgilisinin yüzündeki damlayı parmağıyla alır. İsimsiz’in aşkın muhteşemliğini gösteren bu
davranışa karşı tepkisi de bir o kadar onurludur. İsimsiz avucunu suya
daldırarak saygısını gösterir aşk’a.
Bazı şeyleri anlatmaya ne kalemin gücü yeter, ne de nesnel ve öznel koşullar hak verir. Bazı aşklar böyledir örneğin. Ne olduğunu çok iyi bilirsin başına gelenin, zira yüreğin asla yalan söylemez. Bir yanda adın gibi bildiğin hissettiklerin vardır, bir yanda gerçekler. İçinden çıkamazsın. Ama öylesi bile mutlu etmeye yeter. İşte filmimizdeki aşkın maskülen boyutu budur.
Diğer boyutlar eleştiriyle öğrenilebilldi ancak… Hero öğreticidir!
Yıllar geçse de unutulmaz! İlk günkü gibi sürer gider…
Filmin akılda kalan bir başka sahnesi ise Uçan Kar ile Ay arasında geçen düellodur. Ustasının intikamını almak için Uçan Kar’a saldıran Ay, aslında Uçan Kar’ın kendisinden çok daha usta bir savaşçı olduğunu bilmektedir ama o da bir kahramandır, öleceğini bile bile hiç çekinmeden savaşır Uçan Kar’la. Uçan Kar ilk başta dövüşme yanlısı değildir ancak Ay’ın ölme isteğindeki kararlılığını görünce ona yardımcı olmak ister. Aralarında geçen savaşın figüranı ise yapraklardır. Burada muhteşem bir görsel şov vardır. Uçan Kar yaprakları kullanarak rakibini öldürür.
Bir başka sahne ise Qin kralının İsimsiz hakkında vermek zorunda kaldığı idam sahnesidir. Bir yanda krallığın, Çin devletinin bekası için elzem olan töreler vardır, bir yanda da kendisine dürüst davranan ve son saniyede de olsa anlayan İsimsiz gibi gözüpek bir kahramanı feda etmemek arzusu… Sonuçta töreler kazanır….
TO BUTTERFLY WITH LOVE