ASİ KENARLARINDA
Onca deprem, onca savaş ve onca biçimsiz insan eli değdikten sonra Antakya’nın hala Doğu’nun Kraliçesi kalması elbette mümkün değildi. Asi nehri hala akmasa, şimdi ancak kitaplarda izlerine rastladığımız görkemli Antakya’yı anlamak için cemaatleri tükenme noktasına gelmiş üç beş kilise ve dünyanın sayılı örneklerinden biri olmasına rağmen ilk yerlerindeki muhteşemliğini ancak hayal ettirebilen bir mozaik müzesi dışında tanık bulmak da hiç kolay olmayacaktı.
Yıllar geçtikçe Antakya’yı Doğunun Kraliçesi yapmış özellikler birer birer aşınmış ve adına globalizm denen yeni bir dünya düzeni onun yerel özelliklerine hiç aldırmadan dünyanın herhangi bir yerindeki herhangi bir kente benzetmeye soyunmuş. Oysa günümüzde, üstelik savaş tamtamlarının onca çığırtkanlığına rağmen bin yıl önce bir buçuk milyon insanın yaşadığı bu kent, kendisini hala ayrıcalıklı kılmaya yeten çok sayıda varlığa sahip.
İçinde yaşayanlar tarafından kelimenin olumlu anlamında kanıksanmış bu ayrıcalıklar, bu şehri dışardan görenler için hala şaşırtıcı gelmeye her şeye rağmen devam edecek.
Bu ayrıcalıkların günümüzden yaklaşık 180 yıl önce nasıl olduğunu gösteren önemli bir belge William Henry Bartlett (1809-1854)’in yazdığı -Türkçe’ye “Suriye, Kutsal Toprak, Küçük Asya” diye çevrilebilecek kitabı.
Bartlett’in kitabında Antakya dışında Adana, Tarsus ve Suriye’nin çeşitli yerleri hakkında bilgiler var. İyi bir ressam olarak da bilinen Bartlett yazdığı her bölüme kendi çizimlerini de eklemiş. Kitaptaki bu görseller eski Antakya’yı tarif eden birçok yerde karşımıza çıkmış ya da çıkması olası resimlerden bazıları aslında,,,
Edip Kızıldağlı ise Antakya dışındaki yerler hakkında izlenimlerin olduğu bu kitaptan Antakya ile ilgili olanları cımbızla seçer gibi ayıklamış ve “Asi Kenarlarında” ismiyle Türkçe’ye kazandırmış. Kitabın önsözünde de belirttiği gibi Edip Kızılldağlı “SYRIA, THE HOLY LAND, ASIA MINOR” (1835) ile aslında çok daha önce tanışmış olmasına rağmen ancak on sekiz yıl sonra ciddi bir biçimde ilgilenmeye başlamış. Dr. Edip Kızıldağlı’ya ait Toplam 48 sayfalık kitap 1961 yılında Ankara’da Yargıçoğlu Matbaası tarafından basılmış. Edip Kızıldağlı, okuyuculardan “yalnız birine” ithaf ettiği kitabına altı da şiirini eklemiş: “My Cigarette”, “Mehtere Selam”, “İstanbul”, “Dafnem”, “Tekzip”, “Hatay’a Dönüş”…
Edip Kıızldağlı’nın dahil ettiği bölümler ise şu başlıkları taşıyor:
Hacı yahut Mekke Ziyaretçileri – Antakya Kapılarında
Demirlapı Boğazından Antakya’ya Giriş
Antakya’ya Batı Kapısından Giriş
Beylan Geçidi Muharebeleri
Antakya’da Circis Dib’in Evi
Eski Dafne Sitesi
Denizden Keldağ’a Bir Bakış
Samandağ Yakınında Asi Nehri
Süveydiye’den Antakya’ya Gelirken
Adana’dan Toros Dağlarına Bir Bakış
Hatay’a Dönüş
Hatay’a her dönüşte hayata kavuşurum
Bir tas suyundan içsem saadete erişirim
Burcu burcu tüter vatan kokusu
İçerimde kalmaz gurbet korkusu
Yeryüzünde cennetim Hatay’ım!
Senin koynunda mes’ut, senden uzakta hastayım
Cebim delik, üstüm yırtık olsa da gam yemem
Gurbetin paşalığı sizin olsun istemem
İçim rahat, işim rahat, saadetim tas tamam
Canımdan ayrılırım, Hatay’dan AYRILAMAM…
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları