MAYISTA NELER GELİR AKILLARA
“Kırlarda mayıs ayı gülüp çiçeklenmede”[1],
tarlalar yeşillenmiş, rüzgarlar çiçek kokmakta… Mayısta bahar gelir yurduma.
Bahar gelir dünyaya…
Ama akıllara bahar gelmez mayısta. Sözcüğünün yanında
zorlama duran “bahar” da olsa, en çok yakışan da bulunsa, bayram gelmez
akıllara 1 Mayıs’ta. İşsizlik diz boyuyken, onca yoksulluk varken, bir türlü
eksilmeyen krizlerin faturası hep kapı önlerine konulan ya da konulacak
işçilere çıkarken, “kutlama” için gidilen meydanlarda gencecik umutlar can verirken,
bayram güçlükle anımsanan bir kelimedir sadece.
Üstelik mayısın bahar olmaması için 1 Mayıs’ın bayram diye
kutlanmaması için coplar, biber gazları, okkalı tekmeler, Osmanlı tokatları,
hatta kurşunlar fazla mesai yapar yurdumun alanlarında.
O yüzden akıllara bayram gelmez 1 Mayıs’ta. Ve dahi 2, 3, 4,
5, 6 Mayıs’ta. Çünkü ya yaralar sarılır, ya cenazeler kaldırılır mayıs
güneşinin altında ya da gözbağları takılmıştır sorgu odalarında.
Akıllara bahar gelmez 6 Mayıs’ta.
Gülünün solduğu bir akşamın düşlenmesinden sonra anımsanır
Hıdrellez anımsanacaksa. Gül ağacına dizilecek kimi mendillerde illa ki bulunur
üç fidanı darağacına gönderen bir dünyanın değişmesi için tutulan dilekler.
Onları darağacına gönderenlerin ölüm haberleri[2] on
satırlık yer tutmazken gazetelerin en ücra köşelerinde, on binler her sene üç
fidanı anar 6 Mayıs’ta, yurdun dört bir yanında…
6 Mayıs’ta, “günlerin bugün getirdiği” gibi, “ancak bu böyle
gitmez” gibi; 1 Mayıs marşının sözleri kadar ezberlenmiş son mektuplardan devrimci
satırlar gelir akıllara. “Benden önce giden arkadaşlarım ölüm karşısında
tereddüt etmemişlerdir. Benim de etmeyeceğimden şüphen olmasın”[3]
İlmiklerin henüz sıkmadığı o yurtsever boğazlardan yükselen
son haykırışlar gelir: “Ben halkımın bağımsızlığı ve mutluluğu uğruna şerefimle
bir defa ölüyorum!..” “Yaşasın tam bağımsız demokratik Türkiye”
Bunları hatırlarız mayıs’ta, baharda!
Her mevsimin bahar, her günün bayram olmasını düşleriz.
…
Kamil Akdoğan
[1] Goethe’nin “Mayıs
Şarkısı”ndan
[2] Üç fidanın ölüm kararını
veren ve infazlarını izleyen hakim Ali Elverdi geçtiğimiz nisan ayında 86
yaşında öldü.