Türkçe Şiir Denizi Bitti – Serkan Engin
“Biz bir şairi şiir yazsın için ölümle korkuturuz dom!” Ece Ayhan
Yurt içindeki dergilerde şiir yayımlatma serüvenime son veriyorum, şiir maratonumun ulusal etabı bitti. Bundan sonra sadece, uluslararası edebiyat dergilerine odaklanacağım. Henüz İngilizce’ye çevirmediğim çok şiirim var. Diğer dillere çeviriler de devam edecek dostların katkısıyla. Artık sadece, enternasyonel edebiyat-sanat dergilerinde şiir yayımlatacağım ve akabinde matbu ve/veya e-kitap formuyla İngilizce başta olmak üzere, çeşitli dillerdeki şiir kitaplarımı dünyanın dört bir tarafında yayımlatma mücadelesine yöneleceğim.
2001 yılı Aralık ayında, “Düşlük” Dergisi’nde yayımlanan ilk şiirimden bu yana 12 senedir devam süreç, benim açımdan sona erdi. Son olarak, Kum Dergisi’nin 75. sayısında, yazdığım en son şiir, “Aşkımız Bir Dairedir” yayımlanacak. Çok yıllar önce sevgilim olan ve kendisini tanımış olmaktan onur duyduğum, saygıdeğer Candan Selman Hanımefendi’nin hatırasına yazılmış bir şiirdir bu. Böylece ulusal düzlemdeki şiir serüvenimi de hoş bir şiirle sonlandırıyorum.
“eskiden terziydim, dar vakitte
dükkanım vardı, ilk gömleğim
tez uçtuydu tenimden, o hevesi
artık gönlüm çekmiyor”
Haydar Ergülen
Yıllar önce belirttiğim gibi, asla ama asla T.C.’de matbu kitap yayımlatmayacağım, T.C.’de sürüsüne bereket olan ıssız şiir dinletileri, dandik şiir konferansları-panelleri, uyduruk imza günleri gibi “Şiir bahane rakı şahane” kıvamındaki etkinliklerin hiçbirine katılmayacağım. Kitap fuarlarında, eş-dosttan başka kimsenin uğramadığı standlarda, görücüye çıkmış gelinlik kızlar gibi bekleşerek diğer şairlerle bol bol fotoğraf çektirip internette yayımlamayacağım. Beni dostlar alışverişte değil anca Şiir’de görsünler…
“Bizi bilmeyen ne bilsin
Bilenlere selam olsun”
Yunus Emre
Türkçe yazılmış tüm e-kitaplarımın yayım hakkı, Emeğin Sanatı Kolektifi’ne ve şahsen bana aittir. Ben öldükten sonra da hiç kimse T.C.’de matbu kitabımı yayımlayamaz, kesinlikle iznim yok, hele ki bir “holding yayınevinden” asla ve kat’a.
Türkçe yeni bir şiir yazarsam da (ki doğrusu hiç istemiyorum artık yeni şiir yazmak, ama birkaç kez Şiir’i bırakmaya yeltendiysem de o beni bırakmadı…) sadece internette kendim yayımlayacağım.
Demem o ki dostlar, düşmanlar, puştlar, serçeler, fesleğenler, çocuklar, kediler, oyuncak palyaçolarım, ıskaladığım naif kadınlar, beni ıskalayan cadılar, kalp filmimin demirbaş jöndamı, ilk gençliğimin iç kanamalı tüm heveslerinin annesi Uğur, odanın ahşap zemininin altına yuva yapmış bir koloni dolusu karınca arkadaşım, öpe okşaya büyüttüğüm difenbahya çiçeklerim, sabaha karşı 4’te başlayan ötüşüne hayran olduğum, ama cinsini dahi bilmediğim şen şakrak kuş, Şiir’den kalpabim, Yeşilçam’dan düşustam, hayattan kan bağsız öz amcam Hüseyin Alemdar, kaçmış uçurtmalarım, boynu bükük diplomam, ilk öpüştüğüm kadın Özlem Abla, ah benden daha yakışıklı olmasına gıcık olduğum eşek herifin yeğeni Teoman Engin, ağır tiryakisi olduğum çayım ve sigaram, burnumun dibindeki bir kase dolusu misket, aç kaldığımda bana can-ı gönülden borç veren, hatta çoğu geri almamakta direnen, yahut arkasını hiç sormayan tüm can dostlar, bana Şiir’i sevdiren ilk ustam Ahmed Arif…
Demem o ki, Türkçe’nin Turist Ömer’i artık yerli turistliğe veda ediyor.
Demem o ki, benim açımdan Türkçe Şiir denizi bitti.
“İşte geldik gidiyoruz
hoşça kal kardeşim deniz”
Serkan Engin, Ocak 2014
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları