Nehir izlediği tiyatro oyununu anlatıyor. (Kelebek)
İki tane kelebek vardı. Bir tanesi çocuk kelebek. Anne kelebeğin
elbisesi yoktu, etek giymişti, her tarafı maviydi, omuzlarında kanatları vardı.
Çocuk kelebeğin her tarafı kırmızıydı, şuralarında (kendi omuzlarını göstererek)
yine kanat vardı. Korsan vardı korsan. Yaşlı bi adam vardı, bir tane de yaşlı
nene vardı onu az gördük ama.
Anne kelebek çocuk kelebeğe uçmayı öğretiyodu. Sonra biz de
onun yaptığı gibi yaptık, sonra o da uçtu. Gerçek uçmadı.
Korsan dedi ki, “şöyle bi korsanların bandajları olu”r dedi, “a
bi de korsanların şapkası olur” dedi. “A bi de korsanların kurdelası olur” dedi. “Korsanların gemisi olur” dedi, aradı aradı aradı. Sonra korsan bi tane yaşlı
adam gördü, harita istedi. Yaşlı adam bulamadı. Dedi ki, “Harita nerde?” dedi
neneye. “Çamaşır makinesinin içine bak” dedi. “Baktım oraya” dedi. “O zaman
fırının içine bak” dedi. “Oraya da baktım” dedi. “Cebine bak” dedi.
Korsan geldi, çocuk “Ben seninle konuşmam!” dedi. Annesi sessizce
geldi, iple bağladı korsanı, “Sen bizim hazinelerimizi mi almaya çalışıyosun?”
dedi. Sonra korsana bir şey dedi, sonra bıraktı onu, sonra korsan gitti.