AŞKIN (E) HALİ DERGİSİ – SAYI 36 – EKİM KASIM ARALIK 2014
BU SAYIDA
metin demirci,
mehmet okumuş,
taner cindoruk,
nihat örs,
murat canbolat,
burak bahat,
kenan yaşar,
oğuzhan karapıçak,
ismail bodur,
sümeyra çağdaş,
naci özdemir,
şükrü akkoca,
lütfü kılıç,
hasan ıldız,
arap kurt,
aziz kale,
okan kuzu,
nahide ova,
salim kanat,
durdu şahin,
kazım arslan,
mehmet önder,
hakan burgaz,
h. samet koparan,
mehmet okumuş,
taner cindoruk,
nihat örs,
murat canbolat,
burak bahat,
kenan yaşar,
oğuzhan karapıçak,
ismail bodur,
sümeyra çağdaş,
naci özdemir,
şükrü akkoca,
lütfü kılıç,
hasan ıldız,
arap kurt,
aziz kale,
okan kuzu,
nahide ova,
salim kanat,
durdu şahin,
kazım arslan,
mehmet önder,
hakan burgaz,
h. samet koparan,
Kapaklar dışında 48 sayfa çıkan dergide öykü, şiir ağırlıklı edebiyat ürünlerine yer verilmiş. “Eleştirmen Aranıyor” başlıklı yazı ise en çok ilgimi çeken yazı oldu.
“Kaç eleştirmen var bu ülkede? Kolay değil eleştiri yapmak? Kolaysa bilmem bir şu kadar şair, bir şu kadar öykücü var da neden doğru dürüst bir eleştirmen yok” diye soruyor EDİTÖR ve cevabını veriyor: “çünkü eleştiri bilgi ister, teknik ister, beceri ister, her şeyden öte yürek ister. Öyle ki zalim bir kral karşısında kralı tenkit eden şiirini okuyan şairin yaptığı işten daha az zor değildir o şairin şiirini eleştiren eleştirmenin yaptığı.”
Türkiye’de yaşıyorsak; “Öyle ki” ile başlayan cümleye dek katıldığım, sonrasına katılmadığım bir görüş. Zira Türkiye’de kralı eleştiren şair kraliyetin bütün oklarına hedef olurken, o şairi “eleştiren” zat, gözde ilan edilir.
Dergiden bir şiir, Kazım Arslan yazmış
biricik
duyduğumda adını
bir nisan yağmuru yağar
bir gelincik açar
bir damla oluverir on avuçlarımda
senin sevdiğin ellerim dokunur tenine
sonra bir uçurtmanın sarhoşluğuna kapılır duygular
bir an ağlayan bir çocuk
sonra sevinen bir çift göz bebeği olur
ben sana yazdım
şimdi
hemen
şuracıkta
öncede hiç yaşanmamış duyguları
adını duyduğunda
bir nisan yağmuru yağar