Gesta Francorum
1095 yılında Papa II. Urban’ın çağrısıyla başlayan ve yüzlerce yıl süren haçlı seferlerinin her anlamda en önemlisi 1096-1099 yılları arasında gerçekleştirilen birinci haçlı seferidir. “Kutsal topraklar”ı fethetmek amacıyla Avrupa’dan yola çıkan ve sayıları yüz binlerle ifade edilen haçlı orduları Anadolu’yu bir uçtan bir uca geçerek Kudüs’e ulaşmayı hedeflemişler ve bu arada aralarında Antakya’nın da olduğu pek çok yerleşim yerini işgal etmişlerdir. Güzergahın ve savaşların olduğu yerler tamamen Türklerin egemenliğinde olan topraklar olduğu için bu savaşlara bir anlamda haçlılarla Türkler arasında yapılan savaşlar da denebilir pekala.
Antakya ise Kudüs’e giden yolda stratejik öneme sahip bir kennt olduğu için bütün planların içinde yer aldı. Yapılan dokuz haçlı seferinin içinde haçlılar için en başarılısı kabul edilen birinci seferde Antakya haçlıların eline geçmiş ve sonrasında 170 yıl kadar süren bir haçlı prensliği egemenliğinde kalmıştır.
Birinci haçlı seferi hakkında çok sayıda kaynak günümüze ulaşmış bulunsa da bunlar içinde vakayiname türünde sınıflandırabileceğimiz bir tanesi olan Gesta Francorum en önemlilerinden biridir.
Birinci Haçlı Seferi’ni kronolojik bir sırada anlatan çok önemli bir kaynak olan Gesta Francorum’un Antakya Haçlı Prensliğinin ilk hükümdarı Bohemond’u adeta adım izleyen ve hayranı olduğu anlaşılan ama adı sanı bilinmeyen biri tarafından kaleme alındığı bilinir. Kaynaklar bu kişinin Bohemond tarafından işe alındığını ve Norman ya da İtalyan asıllı biri olduğunu yazar. İsimsiz tarihçinin ya da seyyahın yazdıkları 1095’te Clermon Konseyi’nde papanın söylevi ile başlar ve 1099’da Ascalon Savaşı ile biter. Bu tarihler ve olaylar zaten birinci haçlı seferinin başlangıcı ve bitişidir.
39 fasıl tutan bir tarihçe kitabı olan bu eşsiz kaynak Papa II. Urban’ın haçlı seferlerini başlatmak için yaptığı çağrının söz edildiği birinci bölümden itibaren gerçekleştirilen seferi günlük gibi aktarır. Altıncı bölümde Antakya sözcüğü ile ilk kez karşılaşırız ve bu bölümden Bizans İmparatoru Alexios’un Bohemond’a Antakya’yı vaat ettiğini anlarız.
Altıncı bölümden on birinci bölüme kadar geçen süre Haçlıların İstanbul’dan Antakya surlarının ilk göründüğü güne kadar olan dönemdir. Antakya on birinci bölümden sonra kitabın sonuna kadar yer almaya devam edecektir.