BİR PANEL: “MISIR VE SURİYE’DE SON GELİŞMELER”
5 Ekim 2013 tarihinde ODTÜ Mezunlar Derneği Vişnelik tesislerinde düzenlenen “Mısır ve Suriye’de Son Gelişmeler” konulu panelde bu bölgelerdeki gelişmeler kapsamında ülkemizin ve özelde Hatay’ın iç karartıcı durumu bir kez daha gözler önüne serildi. Panelde konuşmacı olarak bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz ve Birgün Gazetesinden Onurkan Avcı kendilerinin katıldıkları Mısır, Suriye, Hatay gezilerine ilişkin izlenimlerini, düşüncelerini aktardı.
İlk olarak konuşmaya başlayan Faruk Loğoğlu, Mısır ziyaretine ilişkin iktidar partisi ve sözcüleri tarafından dile getirilen bir eleştiriye yanıt verdi. AKP ve temsilcileri, Mısır’da “darbe ile işbaşına gelmiş bir yönetimi ziyaret ettikleri” gerekçesiyle CHP’yi adeta topa tutmuştu. Mısır’a “Türkiye için” gittiklerini ifade eden Faruk Loğoğlu, amaçlarının, bölgenin İran ve Suriye ile birlikte üç önemli sacayağından biri olan Mısır’a Türkiye’nin sadece AKP’den ibaret olmadığını anlatmak olduğunu söyledi. CHP heyeti bunu yaparken Müslüman Kardeşler dahil Mısır’daki tüm etkin kesimlerle görüşmeler yapmıştı. Faruk Loğoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır’ın en saygın kişiliklerinden biri olan El Ezher Üniversitesi rektörü Ahmed El Tayyib hakkında sarfettiği ağır sözlerin halk tarafından büyük bir infialle karşılandığını da sözlerine ekledi. Faruk Loğoğlu, Dışişleri politikasının “değerli yalnızlık” gibi ne anlama geldiği belli olmayan bir içeriğe büründüğünü ve “komşularla sıfır sorun” diye iktidara gelenlerin tüm komşularla sorun yaşadığını, kendilerinin gidebildikleri hiçbir yere gidebilecek durumda olmadıklarını anlattı.
Birgün Gazetesinden Onurkan Avcı ise Suriye ve Hatay gezilerine ilişkin gözlemlerini anlattığı konuşmasında durumun ne kadar içler acısı olduğunu fotoğraflar ve röportajlarından aktardığı cümlelerle gösterdi. Onurkan Avcı, Özgür Suriye Ordusu denetiminde bulunan Derkuş’ta muhalif grupların çeşitli komutanları, askerleri, bomba uzmanları ile yaptığı görüşmeler hakkında bilgi verdi ve bu görüşmelerde Türkiye’den bölgeye sevk edildiği tartışılan silah yardımı konusunda edindiği izlenimlerini aktardı. Onurkan Avcı’nın çeşitli fotoğraflar üzerinden desteklediği konuşmasında Suriye’nin en büyük mülteci kampı olan Atme Kampı gözlemleri ve kaçakçılığın inanılmaz boyutlara ulaştığı Hacıpaşa Mahallesi izlenimleri de özel bir yer tutuyordu. Bir kaçakçıdan duyarak izleyicilere aktardığı şu söz ise çok şey anlatıyordu: “Savaş ticarettir ve biz bunu devletten öğrendik”. Onurkan Avcı’nın, Özgür Suriye Ordusu gibi muhalif grupların finans kaynağına ilişkin verdiği bir bilgi de çok çarpıcıydı. Konuştuğu kişilere muhalif grupların finans kaynağını soran genç gazetecinin aldığı yanıtlardan biri, bu kaynağın “çeşitli Suriye dernekleri” olduğu şeklindeydi. Avcı’nın araştırmasına göre bu derneklerin 30 tanesi şu anda nüfusunun yüzde 60’ını Suriyelilerin oluşturduğu Reyhanlı’da idi.
Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz ise iktidarın dış politikasının “duvara tosladığı” benzetmesiyle sözlerine başladı. Hükümetin Suriye’ye yönelik bugünkü politikası başlamadan önce bölgede ciddi bir sorun olmadığını söyleyen Eryılmaz, politika şekillendikçe çatışmaların da arttığını belirtti. Halen Türkiye’de 1 milyon civarında Suriyelinin yaşadığını ve bunların 200 bin kadarının çadırkentlerde kaldığını anlatan Refik Eryılmaz, muhalif grupların sınır kapısı üzerindeki tehlikeli kontrolünden söz etti.
Şu andaki gelişmelerin önü alınmazsa Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden olaylarla karşılaşma tehlikesinin büyük olduğu uyarısını yapan Refik Eryılmaz, başbakan ve iktidarının Suriye’de gönül bağıyla bağlı oldukları gruplar yüzünden 76 milyon insanın güvenliğini riske soktuğunu söyledi.
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları