The Holy Lance of Antioch
Kitabın Giriş Bölümü
Haçlı Seferleri birçok kişi tarafından farklı kültürler arasındaki nihai çatışmanın sembolü olarak görülüyor. Şimdi, Papa II. Urban’ın 1095’te Clermont’taki ünlü konseyini toplamasından 900 yıldan fazla bir süre sonra, tarih öğrencileri, Urban’ın ilan ettiğinde vizyonlarını çok aşan bir hareketin karmaşıklığını anlamak için hala kaynaklara akın ediyor.
(…)
Dinin rolü bu tezde önemli bir rol oynayacaktır. Hiç şüphe yok ki, çarmıha gerilmiş çoğu erkek ve kadın Tanrı’dan korkan insanlardı. Bununla birlikte, yalnızca kaynak materyale göz atarak, Avrupa’nın kalbinden tüm Hıristiyanlığın en kutsal yeri olan Kudüs’e giden zorlu yolculukta meydana gelen olaylarda Tanrı’nın iradesinin tam olarak nasıl tezahür ettiği konusunda Haçlılar arasındaki anlaşmazlıkları fark etmemek mümkün değildir. Kaynakların ortaya koyduğu bir diğer ilginç nokta ise Haçlılar arasında yaşanan siyasi çekişmedir. Haçlılar Avrupa’nın dört bir yanından geliyordu ve 1097 yılında 3 Haziran başında İznik dışında birleştikten sonra, Haçlıları tek bir vücut olarak tutan tek şey, Tanrı’ya olan inançları ve putperest olarak düşündükleri şeylere karşı ortak hoşnutsuzluklarıydı. Fakat din, onların birleştirici faktörü, haçlı seferinin farklı liderleri arasındaki güç mücadelesinde bir tartışma konusu, hatta bir araç haline geldiğinde ne olur? Bu tez, siyaset ve din arasındaki çizgilerin bulanıklaştığı ve iki alanın birbirine kaydığı bu kesişme noktasına odaklanmaya çalışmaktadır.
(…)
Antakya’daki mücadeleler sefer için çok önemli bir an olmakla kalmadı, aynı zamanda daha sonra haçlı siyasetini etkileyecek olan vizyon hikayeleriyle ilk kez burada karşılaşıyoruz.