Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

Acemi Dergisi, Sayı 44

Acemi Dergisi, Sayı 44

Acemi Dergisi, Sayı 44

Acemi Dergisi, Sayı 44

Merhaba,
Tabiatın doğal döngü içerisinde yenilenerek ve dönüşerek önce baharı şimdi de yaz mevsimini tüm canlıların yaşamına bahşettiği günler içerisinde bulunuyoruz. Okulların kapanmasıyla birlikte başlayacak tatil döneminde, şehrin kalabalığı, trafiğin keşmekeşliği, iş ve okul ortamının yoğunluğundan bunalıp sıkılan ve bir an önce tatil beldelerinde, memleketinde ya da köyünde olmayı yeğleyen okurlarımız için, güneşli günler gibi içinizi ısıtacak 44’üncü sayıyı hazırlamanın tatlı yorgunluğu ve coşkusu içindeyiz.
Yazma eylemini bir sanata dönüştüren usta kalemlerin yanı sıra, edebiyat ortamında, kendisine akacak bir mecra arayan genç kalemlerin buluştuğu ve yayınlandığı ilk yıllardan itibaren okul kimliği mottosuyla yayım hayatını sürdüren Acemi’nin içeriğinde yine çeşitli türlerdeki edebî eserler yer alıyor.
Yazmak, geleceğe geçmişten bir iz bırakmak, bir anlamda var olmak demektir. Ben de bu konuda kalem oynatıyorum; duygu, düşünce ve gözlemlerimi ak satırlara nakşediyorum, diyebilmenin en kestirme yoludur. Herkesin takdirini toplayacak yazılar kaleme almak elbette zordur. Bunun için engin bilgi birikimi, gözlem gücü, yazı yazma kabiliyeti, büyük bir sabır ve azim gereklidir. Samuel Johnson, “Yazana zorluk vermeyen yazı, okuyana da zevk vermez.” der. Üzerinde uzun uzun mesai harcanıp herkesin anlayacağı dil ve tatlı bir üslupla kaleme alınmış, ilgi çekici her yazı yenmeyi bekleyen lezzetli bir yemek gibi iştah kabartır.
Zihin içinde oluşan kurmacanın ufak bir boşluktan dışarı sızarken damıtılması, akıl süzgecinden geçirilerek arıtılması, hislerden daha kuvvetli bir şekilde düşüncenin akmasıyla oluşacak edebî yazı veya yapıtlar okurun zevkle okuyacağı eserlere dönüşür.
Yazının kendine özgü bir tılsımı vardır. Harflerin birbiri ardına düzenli ve anlamlı bir şekilde dizilmesiyle zihnimizde oluşacak imgeler, düşünceler ve hisler her okurda farklı çağrışımlar yapar. Okur, kendinden bir şeyler bulduğu ya da içinde kaybolduğu yazılarda kimi zaman yüreğinin derinliklerinde küllenen acılarını kanatır, kimi zaman da hasretini çektiği geçmişine duyduğu özlemi yâd eder…
Bu sayımızda da Türk dünyasının sesi gür çıkan üç şairine ait şiirlere yer verdik. Azerbaycan edebiyatı şairlerinden Adile Nezer ve Süleyman Abdulla ile Özbek şair Nurhan Elmirzayeva.
Diğer şairlerimiz ise Ahmet Demir, Ahmet Furkan Özcan, Şener Beyter, Hızır İrfan Önder, Yusuf Yılmaz, Enes Yeşil, Hasan Ildız.
Hikâyeleriyle yer alan yazarlarımız; Deniz Orallı, Dilek Yüksel, Kazım Demir, Cahit Çelikel, Selahattin Eğe, Ahmet Furkan Özcan, Ahmet Demir.
Ayrıca Özbek yazar Hulkaroy Bboltaboyeva’nın makalesi, Canan Aslan, Eftelya Fettahoğlu’nun da deneme türündeki yazıları yer almaktadır.
Bir dahaki sayımızda buluşmak umut ve dileğiyle keyifli okumalar efendim…

Fatma Türkdoğan