Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

İDAKÖRFEZ FANZİN – SAYI 14

İDAKÖRFEZ FANZİN – SAYI 14

BİR AKŞAMÜSTÜDÜR

Bir akşamüstüdür şarabî

Bahçeler ve dağlar üzre hükümran;

Tam dünyayı dolaşmak saatindesin.

Ay ışığı su içer birazdan.

Kızarmış kalçalarını çanlar

Alabildiğine vurur.

Sen çocuk tulumunda

Matbaa mürekkebi

Rüsva olmuş ellerinin emeği,

Manşetlerde kilometre kilometre yalan

Sallanır durur.

 

Bir akşamüstüdür katil, muhteşem

Alıp götürmüşler dost dediğini

Almış rüzgârlar içini,

Ümide benzer, sevdaya benzer…

Soğuk bir namludur kör ve pusuda

Ense kökünde zulüm,

Ve sermiş cânım sofrasını dört başı mâmur

Burnun dibine hürriyet.

Seviyorum mümkün değil;

Aranızda kurşun, yasak bölge var

Sen genç, sevdan ölünecek kadar güzel

Kanunu yapanlar ihtiyar.

 

(Ahmed Arif)

 

NEFES

 

Güneşi okudum

Kayanın yüzünde

Sesini/soluğunu işittiim

Dünya bir büyü

Yalnız onu anlatmalıyım

Bulunmuş olmanın mutluluğunu

Her yere taşımalıyım

Büyücü yalnızlığımı

 

Gemilerin balkonundan

Şiir yazdım dalgaların adıyla

Bir kağıt gibi yırttım bulutları

Pırıl pırıldı aklımdaki

Söylemeliyim herkese / her şeye

Büyücü kuşumun şarkılarını

 

HÜSNİYE SAKAR

 

 

İKİ DELİ

 

Biz bağrışlar içinde ve dilimizden

Damlayan çoğul ekleri ile konuşurken

Gözlerimizden kum kamyonları geçerdi

Boğazın bir kıyısında serseri

Öbür kıyısında bir beyefendi

İkisi de çılgın ve çıplak bir kadın

Hayal ederdi

 

Sen yine sesi sonuna kadar açılmış gri

Bir gramofon gibi bağırırken

Köşe başlarında sessiz dururdu dilenciler

Gözlerimizden yine kum kamyonları geçerdi

Boğazın iki yakasında iki deli

Ama hayalleri düşleri düşleri işte

Yani çılgın ve çıplak bir kadın

 

Elinde fenerle bir deli geçiyor

Gecenin ortasından gece karanlık

Gece kirli ama fener öyle değil

Gözlerinde yanıyor delinin

Kum kamyonları geçerdi gözlerimizden

Ellerimiz kaybolurken gecenin ortasında

Geçerdi farları açık

 

AHMET YILMAZ TUNCER