Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

EYMİR GÖLÜ


Ankara şehir merkezinden çıkıp Konya yönüne doğru yol aldığınızda sağlı sollu geniş orman arazilerini görürsünüz. Bu ormanlar ODTÜ’nün, ODTÜ’lü öğrencilerin Ankara’ya bir armağanıdır. 1956 yılında kurulan ODTÜ’nün yerleşkesi belirlendiğinde elbette bu ormanlardan bir eser yoktu. Yoğun ve kolektif bir çaba sonucu uzun yıllar içinde oluştu bu ormanlar ve o günlerden bu yana Ankara’nın iklimini bile değiştirdi. Ankara haritasını açtığınızda gözünüze çarpan yeşillikler işte bu ormanlardan başka bir şey değildir.

 

ODTÜ’nün bu geniş arazisi içinde bir de şirin bir göl vardır. Üniversite arazisi içinde olduğundan yıllardır kimilerinin iştahını kabartır durur bu göl. Eymir’e güzelliğini veren en önemli nedenlerden birisi ODTÜ’nün denetiminde olmasıdır oysa ki. Yine de bir şekilde ODTÜ’yle çelişkiye düşen kesimler ikide bir Eymir’in “halka açılması” demagojisini tutturur.

 

“Halka açılma” demagojisinin ne olduğunu aslında halktan iyi bilen yoktur Türkiye’de. Yıllardır “özelleştirme”, “halka açma” adı altında ülkemiz zenginliklerini halkın elinden alanların klasik yutturmacasıdır bu.

 

Neyse ki ODTÜ’lüler pabuç bırakmıyor bu yutturmacaya ve Eymir sazlığıyla, ördekleriyle, ağaçlarıyla, kuşlarıyla yaşamaya devam ediyor.