HAZİNE
Demirin
taşa vurduğu yerde yeşermeliydi filiz
Sürekli
ışık, topraktan gelecekti
Güneşin
uğramadığı siyah ıssızlıklarda
İki
küçük kıvılcım içindi bütün çarpışma
Ters
akmasın diye nehir defalarca indi kol
Eğilirken
kürek sesler kesilmemişti
Büyük
bir çukur gerekiyordu
Hazine
çok daha derinlerdeydi
Taştan
bozma toprak birikirken başında
Tavizsiz
büyüyordu mavi gökyüzü
İlk
su ile birlikte anlaşıldı aydınlık
En
değerli hazine karanlığı gömmektir
Kamil Akdoğan