MIZIKÇI
Güzel güzel oynarken mızıkçılık yapıp yerdeki misketleri toplayan arkadaşınız olmuştur mutlaka. Siz olaya baştan mızıkçılık olarak bakarsanız, elbette ki misket toplamak arkadaşınızın yapabileceği en sinir bozucu tepki olarak görünür gözünüze…
Ama eğer hata sizdeyse o zaman toplanan her misket yüreğinizden bir şeyler götürür. Son misketi almasın diye bütün hünerinizi gösterirsiniz belki de; ya da sağda solda, elde avuçta, duvarda parkta kalmış izleri ararsınız habire…
Kendi misketlerinizi istemek bir yana ömür boyu onda kalmasını arzularsınız…
Bazı hatalar vardır yaparken ayırdına varmazsınız, hatta yaptıktan sonra bile hata olduğunu anlamazsınız. O yüzden toplanan her misket yüzünüze vurulan haksız bir şamardan farklı bir şey değildir. Öyle ya, küsmüştür, mızıkçıdır, misketlerini toplayacktır…
Ama bir gün hatanın sizde olduğunu anlarsanız, o zaman o misketlerin her biri kırdığınız kalbin bir parçası kadar ağır gelir…
Ellerinizi cebinize sokup ışıkların azaldığı yöne doğru yürürsünüz. Dudağınızda belki bir ıslık sesi vardır, belki de aynı ıslığın güftesine ait sözler: “Hello darkness of my old friend”.
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları
Edebiyat Kültür Sanat Dergileri
Dergi, kitap, yazı, ürün gönderebilirsiniz