SAKIN UNUTMA!
Bir düşsel serüvenin şansa kalmış molalarında
İstemediğin bütün çarpık yüzleri gördün
Ağzın bir karış açık öyküleri dinlerken
Her çimdiğin yeniden anımsattı gerçeği
Boğazına oturan bir yumruk kadar iri
Yüreğine saplanan dost kabzalı bir hançer
Etekleri zil çalan düşman sürüsü müydü?
Şimdi kimlere kaldı bıraktığın memleket
Hangi yollardan geçtin ol milattan bu yana
Arkandan bir tas su döken oldu mu?
Çiçekleri unutalı kaç mevsim boş tükendi
Rüyaların bile insan sıcaklığına hasret
Acılara katlanmaya fena kaptırdın
Madalyalarında haksızlığın gözü var
Uğradığın ihanetin bir hesabı olmalı…
O “oda”da geçenleri sakın unutma!
Kamil Akdoğan