SENİ GÖRÜRÜM
Çevirip gözümü şöyle maziye,
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
Cepkende madalya geçen gaziye,
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
Dikmen sırtlarında yağız seğmene,
Hudut kapısında duran teğmene,
Çanakkale’deki kopuk düğmene
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
Özgürlüğe doğru uçan kanata,
Gökçe gözlerinle gülen hayata,
Kabına sığmayan Dicle,Fırat’a
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
Toros’a,Kaçkar’a,Ağrı dağına,
Dünyayı kuşatan ilim ağına;
Önümde bekleyen bilgi çağına
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
İlim Çin’de olsa araştırana,
Yurdumu gururla yarıştırana;
Devleti devletle barıştırana
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
Ezelden düşkünüm ben hürriyete,
Basmışım mührünü Cumhuriyet’e.
Göğsümde çırpınan bir yumruk ete
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
Bilirim bu Vatan Sen’den hediye.
Soyadını koyduk “Atatürk” diye.
Gönlümü coşturan şu İrşâdi’ye
Bakınca hep Seni,Seni görürüm.
Ali İRŞİ (İRŞÂDİ)