Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

SÜTÇÜ İMAM ÜZERİNDEN IRKÇILIK

31 Ekim 1919 tarihi, Türk ulusal kurtuluş savaşı tarihindeki önemli kilometretaşlarından biridir. Bu tarih Maraş’ta işgal güçlerine karşı sıkılmış bir ilk kurşunun ya da bir ilk başkaldırının tarihidir. Kurşunu sıkan kişi Sütçü İmam’dır…

 

Bir işgalci askerin Uzunoluk hamamından çıkan üç kadının peçelerini açmaya çalışması üzerine yardıma koşan ilk kişi Çakmakçı Sait’tir. Ne var ki Çakmakçı Sait işgalcilerin ateşi sonucu ağır yaralanmış, sonrasında ise şehit düşmüştür.

 

Geçimini sütçülük yaparak sağlayan bir imam ise yanındaki silahı ile askerlerin üzerine ateş açmış ve birini öldürmüştür. İşte bu kurşun Anadolu’da emperyalizme sıkılmış en önemli kurşunlardan biridir ve yarattığı moral etki ile Kurtuluş Savaşımızın kazanılmasında çok önemli bir rol oynamıştır. Bu kurşunun nelere yol açabileceğini çok iyi tahmin eden Fransız emperyalizmi ise Sütçü İmam’ı yakalamak için büyük çabalar sarfetmiş tek kelimeyle terör estirmiştir.

 

Mondros anlaşmasının getirdiği yıkımlardan biri Çukurova bölgesi, Antep ve Maraş’ın Fransızlara teslim edilmesiydi. Fransız emperyalizmi Sütçü İmam’ın silahından çıkan kurşuna dek emellerine büyük oranda kavuşmuştu ama o kurşun işgalci suratında okkalı bir tokat gibi patlamıştı.

 

O kurşunun gerçek mahiyetini kavrayamayanlar, kurşunu yiyen askerin Ermeni olması ile fazla mesai yaptılar yıllar boyu. İşte bu fazla mesai emperyalizmin oyununa gelenlerin sadece Ermeniler olmadığını göstermeye yetti de arttı bile.  Fransız emperyalizmini sorgulamaktan köşe bucak kaçan bir sürü kafası karışık insan ucuz bir ırkçılıkla ölen askerin Ermeni olmasına tutundu da tutundu. Öyle ki neredeyse Sütçü İmam’ın sıktığı kurşun denince akla Ermeniler gelmeye başladı.

 

Gözlerden asla kaçırılmaması gereken bir gerçek, ölen askerin milliyeti değil hangi siyasi, emperyalist çıkarlara hizmet için o üniformayı giydiğidir. Ölen asker Ermeni de olsa, Hintli de olsa, Tunuslu da olsa… Giydiği üniforma Fransız üniformasıydı ve Fransız üniforması diğer emperyalistlerle beraber ülkemizi parçalamak, sömürmek için gelmişti.

 

Bunu görmemek ya da görememek sadece ırkçılığın batağında sürünmeyi getirmez ama aynı zamanda dünyada olup bitenleri  bir türlü anlayamamanın verdiği bönlükle yanlış üstüne yanlış yapmayı içselleştirir.

 

Sütçü İmam Kurtuluş Savaşımız’ın eşsiz bir parçası, bir büyük ulusal kahramanımızdır ama O’nun üzerinden ırkçılık yapmak kimseye farz olmamalıdır.