Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

“Antioch” Sorgusu

“Antioch” Sorgusu

Şubat ayının ilk haftasında Diyarbakır’da 1200 yıllık tarihi olan el yazması bir incilin ele geçirildiğini yazıyordu gazeteler. Haberi veren yerli kaynakların tamamı aynı cümleleri kullanmış, polisiye üç beş sözcük dışında hiçbir ayrıntıya yer vermemişti. Ama yabancı bir kaynak Antakya ve Suriye’de halen geniş bir Hristiyan nüfusun varlığından söz ediyordu ve 34 sayfadan oluşan incilin Suriye’deki iç savaş sonrasında Türkiye üzerinden kaçırılmak istenen çok sayıda tarihi eserden biri olduğunu yazıyordu… Ama önemli olan kitabın Antakya kökenli olup olmadığı değil Antakya’nın da içinde olduğu bir coğrafyanın tarihi zenginliğinin açık bir biçimde yağmalanmasıydı.

Suriye’de IŞİD terörü ile birlikte sadece insanların bedenleri değil hafızaları, tarihleri de katledildi. Binlerce yıllık tarihi eserleri, büstleri, heykelleri parçalayan güruhun videoları pek çok kez yer aldı medyada. Ama daha sonra bu gericiliğin kan kaybetmesi ve giderek yok olma sürecine girmesinin ardından “kafir” eserler gelir kapısı haline gelmeye başladı. Artık çeşitli kanallarda IŞİD’in yağmaladığı tarihi eserleri satarak gelir elde ettiği yazıyordu. Tarihi eserlerin önemli bir bölümünün Türkiye üzerinden kaçırıldığını da söylüyordu aynı kaynaklar. Bu geçişin Antakya üzerinden olabileceğini tahmin etmek için kâhin olmaya da gerek yok. Ama yazının konusu bu da değil…
Başka kaynaklar ise IŞİD’in yağmaladığı tarihi eserleri EBAY gibi internet üzerinden uluslararası ticareti örgütleyen siteler aracılığıyla sattığını yazıyordu. Elbette EBAY’deki hangi ürünün IŞİD tarafından piyasaya sürüldüğünü anlamak mümkün değil ama herkes tarafından uygulanabilecek sorgularla bazı sonuçlara ulaşmak çok kolay.

23 Mart 2019 tarihinde bu ticaret sitesinde “Antioch” için yaptığım bir sorguda tam 5233 sonuç vardı. (Kuşkusuz ilişkili sorgularla bu sayının daha da artacağını kestirmek mümkün)

Yani, neredeyse Antakya’da ikinci bir müze kuracak kadar Antakya ilişkili malzeme internette dünyanın gözü önünde dolaşmaya devam ediyor ve kendine müşteri arıyor halen. İngiltere, Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda, Bulgaristan, Kıbrıs, İspanya, Lübnan, Lüksemburg, Avustralya, Belçika, Arnavutluk, Malta, İsviçre, İsrail, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Estonya, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Kanada, Ermenistan, Litvanya… Yani dünyanın her tarafından satıcılar Antakya kökenli tarihi eserleri satmaya devam ediyor. Bu satışlar milattan önce ve sonra gibi, Roma dönemi gibi çeşitli kategorilere ayrılmış üstelik.
Pazarın dinamik yapısını anlamak için 9 günlük bir ara yetti de arttı. 23 Mart 2019 tarihinde en yüksek fiyata göre yaptığım sıralamada en değerli ürün “SCARCE FOURREE ROMAN DENARIUS PESCENIUS NIGER ROMAE AETERN 193 AD , ANTIOCH ?” iken ve 1954 dolara satılırken; 1 Nisan 2019 tarihinde yaptığım sıralamada “ANTIOCH BASSUS Roman Pompey the Great Ally Silver Greek Tetradrachm Coin i70675 “ en yüksek fiyat sıralamasında 1997 dolar ile başa geçmişti. Üstelik 9 gün önce 1954 dolar olan ürün artık 1971 dolardı.

5233 sonucun büyük çoğunluğu sikkelerden oluşuyordu ve bu büyük çoğunluğun büyük çoğunluğu ise kaynağı Fransa olan satışlardı… Fransa’yı Amerika Birleşik Devletleri izliyordu. Örneğin fiyatı en yüksek rakamdan satışa çıkarılan 10 tarihi eserin kaynak ülke sıralaması da aynı gerçeği işaret ediyordu. Kıbrıs, Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, Fransa, Fransa, Lübnan, Fransa, Fransa…

Böyle bir sonucu yorumlamak için Lenin’in “Emperyalizm” kitabını okumaya gerek yok sanırım. Kuşkusuz bu ticaretin hukuki koşulları bir biçimde sağlanmıştır ve olası bir hukuksal girişimde ilgili mahkemeler hiçbir şeyin yanlış olmadığını söyleyeceklerdir. Ama o mahkemelerin hiçbiri Antakya kökenli eserlerin çoğunun neden Antakya’yı 20 yıl işgal eden Fransa’da olduğunu söyle(ye)meyecektir.

23 Mart 2019 tarihli “Antioch” sorgusunda çıkan en pahalı ürün

 

1 Nisan 2019 tarihli “Antioch” sorgusunda çıkan en pahalı ürün

Bir diğer önemli nokta ise öğrenebilmek için sadece internet erişiminin gerektiği bu sonuçlar için bugüne dek ülkemizde bir şeylerin yapılıp yapılmadığı…
Antakya’nın altın çağını yaşadığı bir tarihin en önemli anlatımlarından biri olan bu sikkeler hakkında bilgi sahibi olan kişi sayısı azdır muhtemelen ama onları iyi bilenler sadece elektronik ortamda ticaretini yapan tüccarlar değil.

2007 yılında çıkan “The Coins of Roman Antioch” isimli kitap, uluslararası madeni para ile ilgilenen firmalar birliği gibi bir anlam taşıyan IAPN tarafından 2008’de “yılın kitabı” ödülünü almış. Kitabın minicik tamamlayıcı ekinde bile Antakya kökenli sikkeler hakkında eşsiz bilgiler yer alıyor.
Sadece o sikkeler değil, bu kitabın kendi dilimizden olanı da umarım en doğru yerde, yani Antakya Müzesi’nde olur bir gün.