Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

Çanakkale Savaşında Kadınlar

Çanakkale Savaşında Kadınlar

Çanakkale Savaşında Kadınlar

Çanakkale Savaşında Kadınlar

Kara Fatma’yı, Halide Onbaşıyı, Gördesli Makbule’yi, Halime Çavuş’u ve daha nice ismini sayamadığımız kadın kahramanları Kurtuluş Savaşımızda gösterdikleri yararlıklardan duyarız, biliriz. Ellerinde silah var güçleriyle vatanları için çarpışan bu kadınlar yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kurmuşlardır.

Ama çok daha fazla şehidin verildiği Çanakkale Savaşlarındaki kadınlarımız hakkında bilinenler çok azdır. İki savaş arasında çok da kısa sayılabilecek bir tarih aralığı olmasına rağmen bu bilgi eksikliği elbette düşündürücüdür. Kuşkusuz çeşitli kaynaklarda Çanakkkale’de savaşmış kadınlarımızdan bahsedilir ama o bilgiler bile çoğunlukla yabancı kaynaklar referans gösterilerek verilir. Bu kaynakların belki de en önemlisi adlarını bile bilmedikleri bir toprağa hiç tanımadıkları bir orduyla savaşmak için ellerine silah tutturulup Çanakkale’ye getirilen ANZAC askerlerinin mektuplarıdır. O mektuplarda geçen tanımlamalarda kadın askerlerimizin kimi yarı çıplak betimlenir , kimi 19-20 yaşlarında güzel bir kız olarak anlatılır, kiminde çok sayıda Anzac askerini vuran keskin nişancı kadınlardan söz edilir.

Mektubun birinde Anzakların öldürdüğü bir kadın askerin vücudunda 52 kurşun sayıldığından, birinde sağ ele geçirdikleri ve İngilizce bilen bir başkasına tecavüz edildiğinden söz edilir . Bir başka mektupta ise böyle bir kadın rakiple savaştığını düşünen bir asker yakalandığı dizanteri hastalığının bir sonucu olarak mı böyle gördüğünü kendine sorar. Bir başka anıda ise üç kadın keskin nişancının yakalandığı vardır.

Bu mektuplar üzerinde yapılan araştırmalarda Anadolu’dan kadın savaşçıların varlığı konusunun bilinmezliğini koruduğu geniş bir kabul görür.

Hakkında en somut bilgiye ulaşabildiğimiz ise Nezahat Onbaşı’dır. Sakarya, Gediz, İnönü gibi birçok savaşa katıldığı bilinen Nezahat Onbaşı’nın tarih sayfasına ilk çıktığı yer ise henüz 8 yaşında iken Çanakkale olmuştur. 70. Alay Komutanı Hafız Halid beyin kızı olan Nezahat 8 yaşında babasının yanında Çanakkale’ye gelmiş, savaş süresince ata binmeyi, silah kullanmayı öğrenmiştir. Pek çok kaynak tarafından paylaşılan hikâyesinde Nezahat Onbaşı atının üzerinde savaştan kaçmayı planlayan askerlerin karşısına çıkıp “Ben babamın yanına ölmeye gidiyorum, siz nereye gidiyorsunuz?” dediği söylenir.

12 yaşında Onbaşılık rütbesi alan Nezahat Onbaşıya, Kurtuluş Savaşı’nda İsmet İnönü tarafından “kurmay” unvanı, 1986 yılında ise dönemin TBMM Başkanı Necmettin Karaduman tarafından Takdir Beratı (Şükran Belgesi) verilmiştir.