Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

KESİKBAŞ TÜRBESİ

KESİKBAŞ TÜRBESİ

12 Şubat günü AFSAD’ın düzenlediği alışılagelmiş fotoğraf gezilerinden birine katılarak Beypazarı’na gittik. Ankara’dan yaklaşık 1 buçuk saat uzaktaki bu ilçe restorasyon faaliyetleri ile kazandığı yeni çehre ile meşhur olmuş bir ilçe. İlçenin bir bölümündeki hemen tüm evler restore edilmiş ve özgün karakterlerine dönüştürüldükten sonra turizm amaçlı gezginlerin uğrayacağı yakın mesafelerden biri haline getirilmiş.

İlçede sadece restore edilmiş binalar yok gezip görmek için. Hıdırlıktepe, müzeler diğer başka görülmesi gereken yerler arasında.

Bir de Kesikbaşdede Türbesi var. Restore edilmiş evlerin bulunduğu sokaktan yukarı çıkılırken solda yer alan, tabelası olmazsa çok da dikkat çekmeyecek bir türbe burası.

Öğleden sonra kalabalığın epeyce arrtığı bir sırada bu türbenin önünden geçerken, bir gruba rehberlik eden genç bir kızın şu sözleriyle sarsıldım.

Rehber kızımız Kesikbaşdede Türbesi’ni anlatırken orada yatan kişinin II. Dünya Savaşı’nda düşmanla çarpışırken başı koptuğu halde, koltuğunun arasına alarak saatlerce savaşmaya devam ettiğini söyledi. Kimseden ses çıkmayınca müdahale ettim ve Türkiye’nin II. Dünya Savaşı’na girmediğini söyledim. Genç kızın verdiği yanıt son derece soğukkanlı bir biçimde, hiçbir utanma, bozulma belirtisi göstermeden söylediği şu sözlerdi: “Tarihim pek iyi değildir”. Bundan sonrası son derece anlamsız olacağı için şaşkınlığımı heybeme atıp arkamı döndüm ve yoluma devam ettim. En çok şaşırdığım şeylerden biri de onca akıllı uslu gözüken, kılığı kıyafeti, eli yüzü düzgün en az on kişiden bir tanesinin bile müdahil olmamasıydı.

Eve gedim, gece yeniden aklıma gelince internete baktım ve türbenin Selçuklulardan kalma olduğunu öğrendim.

Peki bu bilgi nasıl oldu da bu kadar yalan dolan bir içeriğe ulaştı anlamak mümkün değil…

Türkiye dünyanın 16. büyük ekonomisi olmuş da, kriz mriz bize hiç dokunmamış da falan filan… Hadi ordan…