Pavot ve Zaida
İskenderun körfezinde yatan iki savaş amaçlı geminin adları bunlar.
Biri İngiliz donanmasına ait bir istihbarat yatı, diğeri ise Fransızlara ait bir mayın tarama gemisi…
2017 yılında İskenderun Teknik Üniversitesi’nin araştırmaları sonucu denizin altında bulundular. Suda son kez görünme tarihleri 1 . Dünya Savaşı yılları idi.
Bouvet, Irresistable, HMS Ocean, Majestic, Triumph, Chartage da aynı dönemin anlı şanlı savaş gemileri ya da zırhlılarıydı.
Pavot’ya ve Zaida’ya emir verenlerin, yani Birinci Dünya Savaşı’nın en galip ülkelerinin en görkemli ordularına aitti onlar da.
Kimi “topraklarında güneş batmayan” bir imparatorluğun donanmasındaydı, kimi Fransa bayrağı taşıyordu.
Hepsi de Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’u işgal etmek için sözleşmişti. İstanbul’u alırlarsa savaşı bir an önce kazanacaklarını düşünüyordu sahipleri.
Ama ne geçebildiler oradan ne de geri dönebildiler çıktıkları sulara.
Pavot gibi, Zaida gibi, denizin onlarca metre altında “Gelibolu’daki Hayaletler” diye anılarak yatıyorlar şimdi ve 18 Mart Çanakkale Deniz Zaferiyle birlikte geçiyor isimleri…
Karadan yeltenenler de Mustafa Kemal’in önderliğinde bir vatan savunmasına çarpmış, bastıkları minicik toprak parçasından kaldıramamıştı başlarını. Sonra bozguna uğramış sistemlerinin kaybetmiş figüranları olarak dönmüşlerdi memleketlerine.
İngiliz Emperyalizmi Çanakkale’deki gibi bir çıkarmayı eş zamanlı olarak İskenderun’da da düşünmüş ama kısa bir süre içinde Boğazda karşılaştıkları hüsran yüzünden ve Fransızlarla Suriye’nin geleceği konusunda anlaşamadıklarından vazgeçmişti.
Anlaşabilselerdi anlı şanlı donanmalarının başka bir kısmı da şimdi Zaida’nın ya da Pavot’nun yanında yatıyor olacaktı.
Suriye’nin geleceğini ise hala tartışıyorlar!
Aşağıdaki dizeler Bülent Ecevit’in bir şiirinden:
(…)
“Ben de yüzyıllarca yaban ellerde
Neyin uğruna bilmeden can vermişim
Kendi yurdum uğruna can vermenin tadına
İlk kez Çanakkale’ de ermişim”
(Özyurt Gazetesi – Yayımlanma Tarihi 25 Mart 2020)