Seyahat(name)lerdeki Antakya – 19
İsmet İnönü, “Sevimli, Haluk, Mütevazı Bir Başkan”
Mustafa Kemal’in yakın silah arkadaşlarından, Lozan anlaşmasının mimarlarından ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ikinci cumhurbaşkanı İsmet İnönü 1884 yılında doğmuş, 1973 yılında hayata gözlerini yummuştu. Atatürk’ün vefatından sonra cumhurbaşkanı olan İnönü’nün döneminde ülkemiz tarihini derinden etkileyen gelişmeler yaşanmıştı. Türkiye İkinci Dünya Savaşı felaketinden onun önderliği ile kurtulmuş, Hatay onun zamanında Türkiye’ye katılmıştı.
Birçok kaynakta tarih olarak 1942 yazsa da, aslında 1941 yılına ait bir fotoğraf
Yukarıdaki fotoğraflar 1941 yılındaki ziyarete aittir, tamamı İnönü Vakfı’ndan alınmıştır.
İsmet İnönü Hatay’ı üç kez ziyaret etmişti. 1941, 1946 ve 1954 yıllarındaydı bu ziyaretler. Çeşitli kaynaklarda, internet sitelerinde 1939, 1942 yıllarına ait seyahatlerin de olduğu yazsa da gerçeği yansıtmayan bilgilerdir onlar.
Nitekim İnönü Vakfı’nın internet sitesinde de şu doğru bilgiler yer almakta artık:
19 Ekim 1941 – İskenderun
20 Ekim 1941 – Antakya
22 Ekim 1941 – Reyhaniye, Kırıkhan, Belen, Arsuz
8 Ekim 1946 – İskenderun, Antakya
8 Ekim 1946 – Süveydiye, Reyhanlı, İskenderun
19 Nisan 1954 – Antakya
20 Nisan 1954 – Reyhanlı, Kırıkhan, Hassa
1941 Ziyareti
20 Ekim 1941 tarihindeki ziyaretinde kendisini karşılayanlar arasında sevgili babaannem Vecihe Akdoğan da vardı. Hatıra defterinde o anı ve İsmet İnönü’nün ziyaretini şöyle yazmıştı:
“Hiç unutmam! Hatay’ın anavatana ilhakından sonra Antakya’ya ziyarete gelmişlerdi. Ben o sırada belediye encümen azası bulunuyordum. Siyah resmi elbise giymiştim, başımda kapalı siyah bir şapka var idi. Muazzam kalabalıklar arasından ayrılarak şimdiki İskenderun yolu üzerinde bulunan havuzun sırasında idim. O’nu göreyim diye heyecandan en ön sırada idim. Makineden indi, ilk önce benim elimi sıktı. Cevval ve müteharrik gözlerle beni birkaç saniye tetkik ettikten sonra ‘Siz kimsiniz? Vazifeniz nedir?’ dedi. ‘Efendim, belediye encümen azasıyım’ cevabında bulundum. Teşekkür etti. Kalabalıklarla yürümeye koyulduk. Vali konağına kadar yürüdü, kendilerine yapılan tezahürat mükemmeldi. Konakta yemekler, gece balolar tertip edildi. Şenköylüler milli oyunları oynadılar, eğlenceler, destanlar söylediler. Hep bunlarda encümen azası sıfatıyla ben mevcut idim. Civarı dolaştı, Şenköylülere hediyeler verdirdi. İki gece kaldı, o vakit cumhurbaşkanı idi İnönü, 57 yaşlarında sevimli, haluk, mütevazı bir başkan İsmet İnönü.”[1]
[1] Antakyalı Hoca Hanım II, Düz Yazılar, Sage Yayıncılık, 2019, Ankara, Sayfa 53
Bu ziyaret Yenigün gazetesinde geniş yer bulmuştu:
“Asil Türk Milletinin İman ve Işık Kaynağı İnönü Hoş Geldin”, “Kurtardığın Kırk Asırlık Yurt Parçası Seni Bağrına Basmakla Bahtiyarlığın Son Mertebesine Varmıştır”. Manşet ve onu takip eden başlıklar Hatay’ın ilhaktan sonraki ruh halini ve Dünya büyük bir savaşın pençesindeyken İsmet İnönü’ye duyulan güven ve hayranlığın izleriyle doludur: “Yüce Başbuğ”, “Büyük Kurtarıcı”, “Milli Şef Türk Varlığının Sembolüdür”, “Milli Şef Hatay’da”, “Bütün Hatay Sonsuz Bir Sevinç İçinde Çalkalanıyor”
İç sayfalarda şöyle verilmişti haber:
–
“Aziz milli şefimizin Hatay’ı şereflendireceği haberi duyulunca, bütün Hatay yerinden oynamış, yıldırım süratile yapılan haberi duyan kadın, erkek, genç, ihtiyar çocuk bütün halk sokaklara dökülmüştür.
Şehir baştan başa bayraklarla ve milli renklerle süslenmiş, her taraf bir çiçek tarlasına dönmüş. Bu arada milli şefin geçeceği yollara takı zaferler kurulmuş, resmi ve hususi binalar donanmıştır.
Daha sabahın erken saatlerinden çılgın bir neşe içinde sokaklara dökülen halk coşkun bir sel halinde milli şefin şehri şereflendireceği yolları baştan başa doldurmuşlardır.
milli şefi hamil olan hususi tren İskenderun Garı’na varacak ve istasyonda emsalsiz tezahüratla karşılanacaktır. Milli şef bir müddet İskenderun’da istirahatten sonra öğleğin şehrimizi şereflendireceklerdir.
Yüce konuğumuz şerefine bugün Halk Partisi tarafından halkevi salonunda 200 kişilik bir ziyafet, akşam da 250 kişilik bir suvare verilecektir.”[1]
Bu ziyaret öyle coşkulu kutlanmıştı ki bir sene sonra yıl dönümünde bile sanki İnönü ilk kez geliyormuş gibi kutlamalar yapılmıştı.
Ziyaretin birinci yıldönümünde Yenigün gazetesinin manşeti şu idi
[1] Yenigün Gazetesi, 19 ilkteşrin 1941, Sayfa 3
1946 Ziyareti
Tarafsız Cumhurbaşkanı
“İnönü bu yurt gezisi boyunca gittiği yerlerde, ziyareti sebebiyle verilen yemeklere ve
çay ziyafetlerine CHP dışındaki partilerin yöneticilerini de davet etmiştir. Böylece bu buluşmalarda hem CHP’li hem de DP’li yöneticiler ve heyetlerle beraberce görüşerek, onları iki partili yeni siyasi durumla ilgili bilgilendirmiş ve onlara bu konuda öğütler vermiştir. Birbirleriyle iyi geçinmelerini istemiştir. Fakat ziyaret edilen yerlerde CHP dışındaki diğer partilerin yöneticilerinin davetlere gelip gelmeyeceği bir problem olmuştu.19 Hatta bu konuyla ilgili İnönü’nün Hatay ziyaretinde yaşanan ve ilginç bir şekilde basına yansıyan bir olay, Cumhurbaşkanı İnönü’nün yönetim anlayışındaki değişimi göstermesi açısından büyük önem taşımaktadır.
Önce Tasvir gazetesinde sonra da diğer gazetelerde yayınlanan bir habere göre, 8 Ekim’de Hatay’da vali konağında İnönü şerefine verilen akşam yemeğine, resmi olmayan bir şekilde davet edildikleri gerekçesiyle DP’liler katılmamıştı. İnönü bu durumdan rahatsızlık duymuş olacak ki aynı gün DP il müteşebbis heyeti üyelerini bizzat vali konağına davet etmiştir. Bunun üzerine 23:15’te gelen DP’liler, İnönü’yle gece 01:30’a kadar süren uzun bir görüşme gerçekleştirmişlerdir. DP il müteşebbis heyeti üyelerinin Tasvir gazetesine yaptığı açıklamaya göre İnönü, DP ile yakından ilgilendiğini ve DP’yi desteklediğini, bu partinin ve demokrasinin memlekette gelişmesini istediğini, DP’nin memlekette artık tutulduğunu, partilerin kardeşçe ve ortaklaşa çalışması gerektiğini belirterek partiler arası rekâbetle ilgili konuşmuştur. CHP ile DP’nin aralarındaki siyasi rekâbeti iki centilmen olarak devam ettirmelerinin zorunlu olduğunu belirtmiştir. Ayrıca iki parti arasındaki polemiğin sona ermesini istediğini belirten İnönü buradaki konuşmasında, iki parti arasındaki anlaşmazlıktan ve soğukluktan CHP’nin daha çok sorumlu olacağını, çünkü onun iktidar partisi olarak daha hoşgörülü olması gerektiğini belirtmiştir[1]
19 Nisan 1953 Ziyareti
İsmet İnönü’nün 19 Nisan 1953 tarihinde Hatay’a yaptığı ziyaret iç siyasetin çatışmaya dönecek denli kızıştığı bir dönemde idi. Nitekim 18 Nisan 1953’te yani İnönü Hatay’a henüz gelmeden ziyaret ettiği ve mitingler düzenlediği diğer güney illerinde olaylar çıkmış, Mersin’de bir yurttaş hayatını kaybetmişti. Bu gerginlik Hatay’a da yansımıştı ve İnönü Erzin’de, Dörtyol’da daha önceden yapmayı düşündüğü mitingleri iptal ederek İskenderun’a geçmişti. İskenderun’da halka hitap ettiği konuşmasında iktidarı eleştiriyor ve yabancı sermaye hakkında şunları söylüyordu:
“Onların kararlarına göre yabancı sermaye gelip, bizim toprağımızda ziraat yapacak. Bugün yabancı sermayeyi işletecek toprağımız yoktur”[2]
İskenderun’dan Belen’e geçmiş, orada da bir miting düzenledikten sonra Antakya’ya geçmişti.
[1] 12 Temmuz Beyannamesinin Gölgesinde Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün Yurt Gezileri, Ahmet Emre Ateş, Onur Gökçeler, Yaz 2019
[2] Vatan Gazetesi, 20 Nisan 1954, Sayfa 7