The Revenant (2016) / Diriliş
Filmin Künyesi:
Süre : 2 saat 36 dakika
Yönetmen: Alejandro G. Iñárritu
Senaristler: Mark L. Smith, Alejandro G. Iñárritu, Michael Punke
2016 yılının adından en çok söz ettiren filmlerinden biri The Revenant (Diriliş) idi. IMDB puanı 7.6 olan Diriliş filminin senaryosu Michael Punke tarafından 2002’de aynı adla yayımlanan bir romandan alınmıştı.
Daha öncesinde de Amores Perros (2000), 21 Gram (2003), Babel (2006), Birdman (2014) gibi filmlerle tanınan Meksikalı yönetmen Alejandro Gonzalez Inarritu, Diriliş ile 2016 yılında Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi tarafından verilen En İyi Yönetmen dalında Oscar ödülünü kazanmıştı. Inarritu, 2015 yılında da Birdman filmi ile aynı ödülü almıştı. Diriliş’in başrol oyuncusu Leonardo Di Caprio ise yıllardır alamadığı ödülü bu filmle almış ve “En İyi Erkek Oyuncu” dalında Oscar’a layık görülmüştü.
Oscar almasına rağmen birçok eleştiriye de maruz kalan film, öldürdükleri hayvanların postlarıyla geçimlerini sağlayan kalabalık beyaz bir grubun Kızılderililerin saldırısına uğramaları ile başlıyor.
Arkadaşı öldürülen birisinin arkadaşını öldüreni öldürdüğünü, sonra kendisinin öldürdüğü taraftan bir kişi tarafından öldürüldüğünü, sonra onu öldürenin karşı gruptan biri tarafından öldürüldüğünü izliyoruz bu saldırı süresince. İntikam her seferinde el değiştiriyor ve kısır bir döngü içinde oradan oraya savruluyor.
Hepsi bir şirkete bağlı olarak çalışan grubun önemli bir kısmı bu saldırıda yaşamını yitirirken, hayatta kalmayı başaran grup ise kendi içinde ikiye ayrılarak eve dönüş hesabı yapıyor. Her iki grubun amacı da peşlerinde olduklarını düşündükleri yerlilerden kurtulup eve varmak iken, yollarına tekne ile devam edenler takipten kurtulamıyor ama Hugh Glass isimli izcinin sözünü dinleyip karayoluyla devam eden grup geçici bir süre de olsa Kızılderilileri atlatmayı başarıyor.
Film, müthiş doğa güzellikleri içinde bir kovalamaca ile sürecek derken izci Glass’ın bir ayının saldırısı sonucu ağır yaralanması ile yeni bir rotaya evriliyor. Eve dönüş umudunu Glass’ın öncülüğüne bağlayan grup bir süre bu ağır yaralı yükü yanlarında taşımaya çalışsa da, bencil tarafları ağır basınca ondan kurtulmanın yolu olarak ölüme terk etmeyi seçiyor. Bu sırada hayattaki tek varlığı olan melez çocuğu da katledilen Glass’ı hayatta tutabilmek için tek neden intikam ateşi kalıyor.
Bundan sonrası; karla kaplı ormanlardan, coşkun akan nehirlerin çağlayanlarına dek vahşi bir doğa içinde amacına ulaşmaya çalışan Glass’ın ve diğer insanların Kızılderililerle ve doğa ile mücadelesi şeklinde geçiyor.
Öyküsü basit bir intikam öyküsü olarak görülse de alt tema olabilecek birçok başlığı da bünyesinde barındırıyor film. Doğal yaşam ve onun tahrip edilmesi, Kızılderili katliamları, Kızılderililerin yine Kızılderililer tarafından katledilmesi, Kızılderili bölgesinde Fransız askeri varlığı ve ait olmadığı her yerde katliam, tecavüz gibi insanlık dışı suçlara bulaşan işgalci güçler, Tanrı’ya inanç, Kilise ve Hazreti İsa’ya göndermeler, kötü insanların Kızılderililere yönelik ırkçılığı üzerinden getirilen ırkçılık eleştirisi…
Bütün bunlar, müthiş güzel çekimler, etkileyici dekor ve kostümler, Leonardo Di Caprio’nun başarılı performansı, intikam temalı diğer çok sayıda filmden özenle yaratılmaya çalışılan bir fark anlamına geliyor mu? Bence geliyor ama hiç şüphe yok bu karar kişiden kişiye değişecek.
Ama ne olursa olsun The Revenant ya da Diriliş, tam iki saat otuz altı dakika süren bir sinema şöleni…
Bu yazı Siteplus Yaşam Blog Sayfasında yayımlanmıştır