Ein Brief ins Jahr 2023
Şafak Tanır’ın “2023’e Mektup” isimli kitabı Almanca’ya çevrilmiş (Ein Brief ins Jahr 2023) ve Amazon‘da paylaşılmış . Kutluyoruz ve başarılarının devamını diliyoruz.
Aşağıdaki yazı Zeki Büyüktanır tarafından bu kitap için yazılmış.
2023’e Mektup
Çağımızın en eski, belki de ilk,önemli,yararlı,gerekli iletişim araçlarından birisi olan mektup. Ne yazık ki sözde gelişmiş dediğimiz çağdaşlığıyla yere yurda koymadığımız günümüz uygarlığının ortaya serdiği yeni buluşlardan telefon, özellikle cep telefonu, o güzel anılarla yüklü hep güzel haberler getiren mektup kavramının tarihe karışmasına ya da anı olarak, bir yerde belge olarak kalmasına neden oldu. Ancak; günümüz yaşamında çok çok gelişmiş, usa sığmaz bir biçimde mucizeler yaratırcasına öne geçen telefon kavramı, yaşamın dengesindeki gidişte büyük sarsıntı yaratacağa benziyor.
Özellikle ülkemizde ya da bizim gibi gelişmesini tamamlayamayan toplumlarda bu aygıtın bulunuşuyla, elinden kitap düşmemesi gereken, özellikle gençliğin, bu aygıtla özdeşleşerek bir sayrılık derecesindeki kültüre, yararlanmaya değil basit, geçici eğlencelere yönelik uğraşısı, kuşaklararası çelişki içinde karanlık bir çağa doğru yolculuk sürmektedir.
Uzattım, bağışlayın. Konumuz mektup. Uygarlığın oluşturduğu, yani yaşamı kolaylaştıran buluşlardan birisi mektup ise öteki de telefon gibi kültür, sosyal iletişim aracı olan akcam dediğimiz televizyon.
Bu aygıt da yine gelişimini tamamlayamamış toplumlarda cep telefonu gibi yararından çok zararı olan, zaman yitimine neden olan bir aygıt.
Hepten mi zararlı? Değil; bir örnek vermek istiyorum.
TV’nin uzun yıllar boyu yayınladığı Çocuklar Duymasın isimli bir dizi var. Bugün de sürüyor. Mesleğim gereği hep izliyorum. Bu dizinin son bir bölümünde bir mektup olayını izledik.
Çağımız 1999 yılını bitirip yeni bir yıla girerken bir yandan da yeni bir çağa hatta bin yıla girmiş oluyordu. 2000 yılı… Ulaştırma Bakanlığı PTT yönetimi bu iki bin yılına girerken 25 yıl sonra açılmak üzere birer yazma programı düzenledi. Özellikle 2023, Cumhuriyetin de yüzüncü yıldönümü olması dolayısıyla bir anı mektubu olacaktı. O geçmiş yıllarda ben de düşünmüştüm. Sonra çalışmalarımın yoğunluğuyla yazamadım. Mektubu yazıp postaya atıyorsunuz. O mektup yirmibeş yıl orada özel bir yerde bekliyor. Yirmibeş yıl sonra PTT bu mektubu yazılan adreslerine dağıtıyor.
İşte dizinin bu bölümünde dizinin kahramanlarından ailenin babası Haluk, anneye mektup yazıyor. Mektup geldi, açıldı. Gençler şaşkınlık içinde okudular. Gençlere örnek olacak bir kültür konusu olduğu da gençlerin ilgisinden anlaşılıyordu.
Sözü çok mu uzattık? Şimdi konuyla ilgili 2023’e Mektup adıyla yayımlanan bir yapıttan söz etmek için bu kadar ayrıntıya girmek zorunda kaldım.
Evet; yazınsal türlerden MEKTUP için artık tarihe karışıyor demiştim. Bu türlerden roman da ne yazık ki okuma sayrılığına yakalanan genç kuşakla, TV’nin de olumsuz etkisiyle ilgisizlik sürüyor.Yalnız roman da değil, öykü, deneme yani tüm yazınsal türler bir karanlı gidişin kurbanı oluyor.
Biz konumuza dönelim.
Evet Roman; Servantes’le başlayan bu serüven günümüzde ağır aksak sürüyor, çok değişik türleriyle birlikte. Serüven,polisiye,aşk,sevi,tarihsel romanlar; toplumcu,gerçekçi romanlar gibi geniş bir kapsama alanı vardır. İşte bizim de bu kadar uzun başlangıçtan sonra diyeceğimiz yere geldik. Yukarda örneğini de göstermeye çalıştığım 2023’e Mektup adlı yapıtın yanına yeniden bir yapıtla yazın yaşamındaki yerini almaya çalışan Sokağa Davet adlı yapıtındaki gibi yine Şafak Tanır adını kullanmış.
Yapıtın ilginç yönünü anlatabilmek için en sivri örnek olarak TV dizisi Çocuklar Duymasın’daki bir örneği vermeyi düşünmüştüm. Ona benzer çok güzel örnekler, değişik yorumlar ayrıca bu geçen 23 yıl içindeki ilginç olaylar, oluşumlar da var. Örneğin 1999 depreminin özellikle Marmara bölgesindeki binlerce cana malolan acısı,ağrısı,öfkesini o kadar güzel anlatmış ki.
Özellikle gençlerin ilgisini çekebilecek örnekler yanında kızına öğüt derecesindeki özendirici önerileriyle süslü bir roman olmuş.
Konuyu bitirirken yazarın yine kızına olan anı sayfalarından bir küçük bölümüyle bitirmek istiyorum. Okuyun, okutun özellikle gençlere, hem hayal dünyaları gelişir, geçmişten de anılar kazanırlar hem de kültürel yapıları derinleşir.
Zeki Büyüktanir
Not: Kitap hakkında diğer yorum ve eleştiriler
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları