Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

40 Yıl 12 Eylül, Tanıl Bora

40 Yıl 12 Eylül, Tanıl Bora

40 Yıl 12 Eylül, Tanıl Bora

40 Yıl 12 Eylül, Tanıl Bora

Bu yıl, 12 Eylül’ün 40. sene-i devriyesi… Aradan geçen 40 yılda, 12 Eylül’ün sebep olduğu bireysel ve toplumsal hasarlar, giderek daha fazla hukuksuzluğa, zarara ve bozulmaya sebep olurken, aynı zamanda 12 Eylül’ü sadece “bir askeri darbe” olarak şöyle bir işiten kuşaklar da yetişti. İletişim Yayınları’ndan çıkan ve Tanıl Bora’nın derlediği 40 Yıl 12 Eylül, darbeye bugünden dönüp bir de bu gözle bakıyor. Hem unutmamak, hem öğrenmek için…

12 Eylül askerî darbesinin üzerinden 40 yıl geçti. Yaşamak, hatırlamak bir yana,12 Eylül’ü sadece şöyle bir işitmiş kuşaklar yetişti. Türkiye’nin yakın tarihinin önemli hadiseleri arasından bir hadise, askerî darbeler arasından bir darbe diye, ancak solgun bir “bilgi” olarak işitmiş kuşaklar. Veya onu bile işitmemiş olanlar. Oysa 12 Eylül kalıcı ve kalın bir tortu bıraktı. Bir bakıma genişleyerek devam etti, ediyor. Onun için, unutulmamalı.

12 Eylül’ü unutmayanlar, onu neden (ve nasıl) unutmadıklarını anlatıyorlar bu kitaptaki yazılarda. Onu neden, nasıl bir milat olarak düşündüklerini, hissettiklerini –ayrıca tersine, 12 Eylül’ü miladî bir travma olarak yaşamanın gözden kaçırttıklarını…

Tolga Arvas, Kumru Başer, Murat Belge, Gaye Boralıoğlu, Fethiye Çetin, Ercan Kesal, Gültan Kışanak, Ümit Kıvanç, Ömer Laçiner, Göze Orhon, Merih Cemal Taymaz, Nilgün Toker’in yazılarıyla.

“Daha beterini tarif etmek için sarf edilen sözler:

‘12 Eylül’den daha ağır,’

‘12 Eylül’de bile bu kadarını yapmadılar,’

‘12 Eylül hukukunu arar olduk,’ oluyor.

Başlı başına, 12 Eylül’ün bir ‘çıta’ koyduğunu gösteren, onun miladî niteliğini fark ettiren kalıplar…

12 Eylül, beteriyle katlansa da, o beterin kapısını açmıştır, bir dönüm noktasıdır, o bakımdan miladîdir.”

Sunuş’tan