Bektaşiliğin Doğuşu
İletişim Yayınları, daha önce Aleviliğin Doğuşu ve Geleneksel Alevilik başlıklı kitaplarını yayımladığı Rıza Yıldırım’ın bu kez Bektaşiliğin Doğuşu adlı incelemesini yayımlıyor. Uzun yıllara dayanan çalışmasının bir ürünü olan bu kitapta Yıldırım, Bektaşi Tarikatı’nın Hacı Bektaş’tan Balım Sultan’a uzanan iki yüz elli yıllık tarihi anlatırken, aynı zamanda Aleviliğin Anadolu’daki Hacı Bektaş Dergâhı ve Rumeli’ndeki Kızıldeli Dergâhı’na uzanan geniş bir alandaki seyrinin izini sürüyor. Bektaşilik üzerine temel bir başvuru kaynağı…
Bektaşi Tarikatı’nın, Hacı Bektaş’tan başlayıp Balım Sultan’a kadar uzanan yaklaşık iki yüz elli yıllık oluşum serüvenini anlatan bir kitap… “Bektaşi Yolu’nun kurucuları olan Abdal Musa, Kızıldeli ve tabii Hacı Bektaş Veli’nin tarihsel kişilikleri ve hikâyeleri etrafında anlatılan söylenceler… Anadolu’da Hacı Bektaş Dergâhı, Rumeli’nde Kızıldeli Dergâhı, Rum Abdalları ve Çelebi Ailesi arasındaki karmaşık ilişkiler… Balım Sultan ve Tarikat’ın kuruluşu…Tarikatın kapatılmasından sonraki gelişmeler; Kızılbaşlar’ın Hacı Bektaş Ocağı’na bağlanması ve “Tarık-Pençe” ayrışması…
Rıza Yıldırım, Alevilik tarihi üzerine incelemelerinin bu halkasında, Bektaşiliğin tarihsel oluşumuna ve tasavvur dünyasına ışık tuttuğu gibi, genel olarak Ortaçağ Anadolusu’nda dinî hayat hakkında son derece canlı bir tablo çiziyor.
“Yeniçeri Ocağı’nın Osmanlı Devlet sistemindeki merkezî yeri göz önüne alınırsa, Bektaşi Tarikatı ve Osmanlı Devleti arasında ne kadar yakın ve güçlü bir bağ bulunduğu anlaşılacaktır. Öte yandan, Bektaşilik, paradoksal bir şekilde, Osmanlı dinî-siyasal kültürünün çevresine itilmiş unsurların toparlandığı bir şemsiye kimlik işlevi görüyordu. (…) Birbirine taban tabana zıt görünen bu iki işlev aynı tarikatta nasıl bir araya geldi? Bektaşi Tarikatı, bir yandan Osmanlı sisteminin dışladığı gayrimüteşerri [şeriat dışı] derviş dindarlığının birleşme ve kaynaşma platformu haline gelirken diğer yandan nasıl sistemin çekirdeği olan Yeniçeri ordusunun resmî tarikatı olabildi?”