Doğayı, Emeği, Yaşamı Korumak, Beyza Üstün
Beyza Üstün’ün Doğayı, Emeği, Yaşamı Korumak – Ekoloji Politik Yazılar adlı çalışması İletişim Yayınları tarafından yayımlanıyor. Türkiye özelinden yola çıkarak dünya genelinde yaşam kaynaklarına yönelen tehdidi tüm yönleriyle gözler önüne seren Üstün, aynı zamanda dört koldan talan edilmeye çalışan bu yaşamı nasıl yeniden kurabileceğimizi de tartışmaya açıyor.
Doğayı korumak, suyu korumak, yaşamı korumak için duyarlılık, mücadele – ve siyaset! Bu kadar yalın bir meselesi var, Doğayı, Emeği, Yaşamı Korumak’ın. Beyza Üstün, bilim insanı donanımıyla ama her şeyden önce bir ekolojik-politik eylemci olarak, ülkenin ve dünyanın yaşam kaynaklarına yönelen ölümcül tehdide ve pandemiyle sermayenin “hız ortaklığına” dikkat çekiyor. Güç ve şiddet kullanarak, zorla yerinden ederek, el koyarak uygulanan yıkıcı ve yayılmacı politikaları teşhir ediyor. Saldırılara itirazın “yaşamı savunan” öfkesiyle yapıyor bunu.
“Patriyarkal emperyalist kapitalist sistem durdurulmazsa her kriz yaşam üzerinde bir öncekinden daha da şiddetli, geri alınamaz ekolojik yıkımları… beraberinde getirecektir. Küresel iklim krizi, sağlık krizi, gıda krizi, türlerin yok oluşu, halkların canlıların barınma hakkının yok edilmesi, halkların zorla yerinden edilmesi, yoksulluk, açlık, işçi sınıfının, emekçilerin yaşam güvencelerinin ve özlük haklarının yok edilişi, ekolojik sistemlerin yıkımı önlenemez boyuta ulaşacaktır. Bu olgu, yaşamı yeniden kurmak için hepimize, tüm halklara sorumluluk yüklemektedir.”
Beyza Üstün