Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

Kaldırın Şu Heykeli Buradan, Belma Akçura

Kaldırın Şu Heykeli Buradan, Belma Akçura

Kaldırın Şu Heykeli Buradan, Belma Akçura

Kaldırın Şu Heykeli Buradan, Belma Akçura

Belma Akçura, Türkiye’nin yakın tarihini heykeller üstünden inceliyor. İletişim Yayınları’ndan çıkan “Kaldırın Şu Heykeli Buradan”, tutuklanan heykellerden törenle gömülenlere birbirinden mizahi heykel kaldırma vakalarına yer verirken, heykellerde “müstehcenlik keşfetme” merakına da dokundurmayı ihmal etmiyor. Heykellerle olan sorunlu ilişkimizin serencamı…

Bir yanda, “Heykeli dikilecek adam!” yüceltisine konusu olanlar… (Kadın heykelleri, zaten pek nadir!) Diğer yanda, nefretin hedefi olar heykeller – heykellerden çıkartılan hınçlar… Ve “Heykeli dikilecek adam” sayılmaktan “Yıkın bu heykeli!” hıncının hedefi olmaya doğru, şaşırtıcı geçişler.

Belma Akçura, heykellerin başlarına gelenleri anlatıyor. Dışkıdan yapılan heykel, devrilip kafası ezilen, bombalanan, ipe dolanıp yerlerde sürüklenen, boynuna ilmek geçirilip köprüden sallandırılan, mohikan kesimi saç eklenen heykeller… “Put kırma” gerekçesinin, insanlık tarihine karşı kıyıcılığa dönüştüğü durumlar…

Türkiye’de heykellerle ilişkimizin nasıl “sorunlu” olduğunu da gösteriyor kitap. Heykel kaldırma gerekçeleri, adeta başlı başına bir mizah dalı. Heykel tutuklama vakası, törenle heykel gömme vakası… Ve tabii, heykelde “müstechenlik” keşfetme takıntısı…

Heykeller üzerinden, toplumların kendileriyle ve bellekleriyle sınavına dair acı hikâyeler…

“Heykeller… nereye doğru yol aldığı belli olmayan insanlık tarihinin en ‘canlı’ tanığı. Her defasında daha gürültülü, daha gösterişli bir başka yalana ihtiyaç duymayan tek tanık… Kırılan, yok edilen, etrafa dağılan paramparça halleriyle… Hem trajik, hem komik!”