KİTAP NOTLARI: ANADOLU MİTOLOJİSİ
Adonis : Tarımcıların tanrısı (Temmuz Dumuzzi, Attis (Sümerler)
Ardini : “Yücelerden Urartuyu korur Ardini”
Arma : Ay (Hititler, Luviler)
Arsimela : Tanrılar tanrısı (Urartu)
Aruna : Denizler tanrısı
Arkesaya : “Surların görünmeyen gücüdür A” (Hititler)
Eştan : Güneş Tanrısı (Hit.)
Hadad : Suriye’den gelen Fırtına tanrısı
Haldi : Tanrıların tanrısı (Urartularda)
Halmasuitta : Bir tanrı, (Fazla bilgi yok)
Hepeirtalliiyas : Kötülüklerden koruyan bir tanrı
Haruva : Geyikler tanrısı
Harzis : (Fazla bilgi yok)
Haşameli : Hayvanları koruyan tanrı
Haşhaş : Ateş tanrısı
Hazzi : Yüce dağlar tanrısı
Hepet : Fırtına tanrıçası
Hikstas : (Fazla bilgi yok)
Huhitis : (Fazla bilgi yok)
Hurra : Öküzler tanrısı
Huris : İnekler tanrısı
Hutini : Evreni denetleyen tanrı
İrbitiga : (Fazla bilgi yok)
İnar : “Arinnalı/Vuruzemu’nun oğlu (Güneş tanrısının)”
İrmusini : (Fazla bilgi yok)
İskur : Fırtına tanrısı yardımcısıdır
İstanus : Bütün tanrıların tanrısı
Kalhisapi : Hitit öncesi (Fazla bilgi yok)
Kambruşabia : (Fazla bilgi yok)
Karhua : (Fazla bilgi yok)
Kaşku : Ay (Hititler)
Kubaba : Analların anası Kubaba
Kumarbi : Tanrıların atası (huri, Hitit)
Kuruk : Ay (Hitit selardıs, Arma)
Laksmas : (Lama) Hatturarın koruyucu tanrısı
Lelvani : Savaş tanrısı
Levanis : Fırtına tanrısının kız kardeşi
Min(Mn) : Kıyan ayin tanrısı (Men)
Mzula : İyilikler ecesi
Nanni : Dağlar tanrısı (Huriler)
Netik : “Fırtınalar tanrıçası Hepat’ın Kocası N.”
Nikaruha : T., “Köpüren kıran döken N…”
Nietta-Kulitta : “Tanrıça seusga’nın yardımcıları”
Nelaini : İnsanları korkutan bir tanrı
Pahhur : “Od’tur ocaktır Pahhur / ateşte yanar ateşi korur”
Piva : “Nice su tanrılarından biri Piva”
Runda : “Geleceğin bilgesi Runda”
Senta : “Luvilerin yüce tanrısı s.” (Serma)
Sarhutes : (Fazla bilgi yok)
Serku : (Fazla bilgi yok)
Sarruma (Şarruma) : Hititlerde Telepinu/Güney illerinde Şerruma, serme, susta
Saspunas : “Kimi bir fırtına tanrısıdır der”
Sausga : “Geleceğin tanrıçası s.”
Sebitu : “Büyük tanrı s. Dağların doğusunda”
Selardis : Bir ay tanrısı
Seris : Boğa
Sin : “Ay tanrısı s.”
Siunassummi : (Fazla bilgi yok)
Sulikatta : “Irmakların akarsuların tanrısı”
Suppilulia : “Pınarları koruyan tanrı
Suvaliyatta : “Fırtına tanrılarından S.”
Şamaş : “Bir güneş tanrısıdır Anadolu’da”
Şeçiriş : Boğaların tanrısı
Şimege : “Güneş tanrısı Luvilerin”
Şivini : “Ulu tanrılar arasında ş.”
Şulinkatta : Savaş tanrısı
Tarhui : “Saldırgan bir tanrıymış tarhui”
Tarhuis : “Terhutes’in yarısı terhuis”
Tarhımd : “Luvilerin Fırtına tanrısı”
Tarhundas : “Bolluk tanrısıdır Luvilerin”
Tarhınca : “Konuk tanrılardan T. / Luvilerin ellerinde büyümüş”
Terhvsini : “Hititlerin Büyük tanrılarından biri”
Terhutas : “Bir güzel tanrıymış terhutas”
Teişeba : (Fazla bilgi yok)
Telepinu : “Çekilmiş bütün tanrı erkeklerinden /çiçekleri güldüren t.”
Teşup : Hurilerin fırtına tanrısı
Teteşapi : (Fazla bilgi yok)
Tivat : “Güneş Tivat’tır. Tivat Güneştir”
Uş : Urartularda “Koruyan, savunan yok eden uş”
Upallari : Korkuların tanrısı Hurilerin U.”
Ura : (Fazla bilgi yok)
Utu : Güneş tanrısı
Vardu : Hititlerde “korkulan sevilen ulular arasında”
Vazese : (Fazla bilgi yok)
Vurişemu : “Arinna’nın yüce güneş tanrıçası”
Zashazuna : “Fırtınalar başbuğu”
Zilipura : “Hititlerde 2.koca tanrı”//Zilipura,zirupriye hattilerden önce”
Ziptuhi : Vurişemunun torunu
Zippalanusia : Fırtınaların kadını
Zitarriyas : “Gelsin iyiler iyilikler”
BAYRAMLAR
Antahşumşar : Hititlerde bir nevi bahar bayramı
Mesir Bayramı : (Fazla bilgi yok)
Prulliya : (Fazla bilgi yok)
KAŞKU
(…)
Bir masal vardır Anadolu’da
Söylemi kış geceleri küçük çocuklara
Güneşin kızıymış ay
Eskiden güneş aydınlatmış geceleri
Yıldızlar da çocuklarıymış güneşin küçük
Ağlamış bir gece durmamış çocuklar
Acıkmış karınları yaramazların
Börek istemişler annelerinden. Güneşten
Buğday öğütmüş un elemiş hamur yoğurmuş
Güneş, derken başlamış gecenin gelişi
Uzaktan görünür olmuş karanlıklar
Güneşin elleri hamurlu çocuklar eğler
… Git sen aydınlat gökleri biraz
Karanlıkta kalmasın insanlar
Görüyorsun kardeşlerin ağlar elimde iş var
Demiş ay’a gelirim işim bitince
Üşenmiş ay çıkmak istememiş evden
Göz değer güzelliğime çarpar karanlık
Beni, ben görünmek istemem insanlara
Böyle karşılık vermiş ay kızdırmış annesini
İndirmiş ay’ın yüzüne tokat’ı güneş
Yapışmış elinin hamuru yanağına
O günden beri yanağı karamsıdır
Dolunayda bile kaşku’nun
(Kaşku Hititlerden gelme)
KUBABA
Anaların anası Kubaba
Başkalarının Kybek dedikleri
Bütün uluslarca bilinen
Söylenen dillerince
Ellerinden yeğer toprağa bolluk
Bitkiler ekinler
Çocuklar ellerinde büyüyor
Doğuran kadınların memelerinde süt
Ekilen toprakta tohum
Üreyen çiğit çoğalan doğum
Bütün doğanların doğuranların sığındığı…
Geleceğin koruyan uyuyan bebekleri
Ağılda yatan yayımda gezen kuzuları buzağılar
Besleyen iri göğüslerinden
Sürdüren diriler soyunu
Anadolu’nun anası Kubaba
Bilinmeyen çağların koynunda büyüyen kadın
(…)
KUMARBİ
(…)
Boğuşurken baba-oğul Anu-Kumarbi
Oğul yenememiş artan öfkesini
Dişlemiş babasının erkeklik öğesini
Kargışlamış Kumarbiyi babası Anu
Ettiğini bulacaksın demiş üç tanrıdan
Gebe kalan toprağın karnından çıkan
Doğurmuş toprak sonunda; Fırtına tanrısı
Olmuş biri, Aranzah denen Dicle ikincisi
Üçüncüsü Teşmizu devlerin devi yaratık
Örerken ağlarını yazgı yeni oyalar katar
Dokuduğuna, babasına oynadığı oyunu
Başlar Kumarbiye de oynamaya
Anlaşılır denizle Kumarbi bir dev yaratır
Kayalardan ullikumme dedikleri
Denizlerine gelir ancak denizin en derin yeri
Fırtına tanrısı Kumarbinin korkunç oğlu
Yardıma çağırır öteki tanrıları
Gelir us kaynağı Ea keser ayaklarını devin
Denizleri titreten ullikummi’nin
Ullikummi bir devdir, sağ omzunda gökleri
Taşıyan, tanrı Upelluri’nin sol omzundadır
Batar sulara kesilince ayakları
İşe yaramaz Upellumi’nin yardımları
Verir yargısını yazgı yazılır Kumarbi
Eden bulur olacak olur olur
Elele vermiş Hititlerle Huriler
Kumarbi’nin öyküsünü düzenlediler
Anu, Alalu, Ea, Sümer inancının ışıkları
Sürülmüş gönüllerin eleğinden
Ekilmiş Anadolu toprağına tohumları…
RUNDA
(…)
Runda’nın ülkesinde geyikleri koruyan
“Geyikli Baba” türemiş ıssız ovada
Sonra gidip yerleşmiş Bursa’da
Geyiklerle gezermiş ormanlarda
“Abdal” olmadan önce “Kaygusuz Abdal”
Oklamış bir güzel geiyği
Geyik kaçmış “Kaygusuz” koşmuş
Varmışlar kapısına Abdal Musa’nın
İçeri girince geyik görünmez olmuş
Ne ararsın demiş Abdal Musa
Elinde yey taşıyan Kaygusuz’a
“Kaygusuz” demiş;
Bu eve girdi vurduğum geyik onu isterim.
Çıkarmış böğründen atılan oku
Attığın ok bu mu demiş abdal Musa
Sarsılmış “Kaygusuz” el almış “Baba”dan
O gün bugündür geyik kutsaldır Anadolu’da
Geyikler dile gelen
Masallar öyküler ören Runda
MESİR BAYRAMI
(…)
Temmuz Dumuzzi telepinu
Sümer Asur Babil Hitit
Eskiden yeniye güçlenen tanrısal verim
Değişmez duygular değişen adlar
Attis, Adonis ilkyazla gelen
Gelinciklerle başlayan biten
Bütün umutların topağı ‘mesir macunu’
Erkeğin kadında düğümlenen kuşağı
Telepuni törenidir ‘mesir macunu’
Attis olmuş Adonis olmuş kime ne
On binlerce yılın Anadolu’sunda
Değişmeyen özün değişen adı
Gelişen güçlü bir yaşama sevincinin
Çağın gönlünce söylenen türküsü