“12 Eylül herkese bir biçimde dokundu. Bence darbenin karabasanı kendisine değmiş herkes yazmalı yaşadıklarını. Kaybolanlar ile faili meçhullerin yakınları, hapis yatanlar, işten atılan 1402’likler, öğretmenler, gazeteciler, hatta o dönem mahkemelerinde görev yapan hâkimler, avukatlar, yargılananlar, herkes yazmalı ki gerçek tarihe katkı olsun. Kimse bunu küçümsememeli. Ben o dönemdeki tanıklığımız yazılmazsa, bu tarih içinde yer almazsa eksik kalır diye düşünüyorum.”
“Bu anıları bakın başıma neler geldi, ne tehlikeler yaşadım diye yazmadım. O günlerde insanların yaşadığı acıların karşısında benim yaşadıklarımın sözünü etmeye bile değmez. Ben sadece o günler daha iyi anlaşılsın, bu günlerle de kıyaslansın diye anlattım.”
(kitaptan)
Kendisini hâlâ mesleğin ve hayatın çırağı gören bir derviş, bizi zamanın içinde bir yolculuğa çıkarmış. Hepsi bu!
Akif Kurtuluş