Musa Dağ’da 40 Gün
Uzun yıllar Fransa’da yaşayan ve bir Fransız kadınıyla evlenen Gabriel Bagratyan, bütün ailesini yanına alarak doğup büyüdüğü topraklara yerleşmek için geldiği sıralarda Osmanlı İmparatorluğu İttihat ve Terakki yönetiminde kâbuslu yıllara doğru yelken açmaktadır. Samandağ’daki yedi Ermeni köyden biri olan Yoğunoluk’a yerleşen Gabriel, kısa sürede Ermeniler üzerinde oynanan kanlı bir senaryoyu görür.
O senaryo kendi halkından insanların yaşadığı pek çok yerde uygulanmış ve sonuçları Musa Dağ’daki en ücra köye dek bilinir olmuştu. Gabriel Bagratyan ise bu senaryonun orada da tekrar edilmesini istememekle kalmayacak, büyük bir direnişi örgütleyecektir.
Yedi köyden direnişi seçen Ermeni köylüler Musa Dağ’da tehcire günlerce direnecek ve sonunda Akdeniz’deki bir Fransız gemisine binerek doğdukları toprakları terk edeceklerdir. Ama hiç kimse onları “tehcir” edememiştir.
Kimileri iyi niyetle, kimileri ise kötü niyetle yaklaşıp kitapta yazan şeyler için abartı, saçmalık, yalan, iftira vs. diyebilirler… Ama hiçbiri kitapta sözü geçen o insanların bir zamanlar bu topraklarda yaşadığı gerçeğini değiştiremez.
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları