Ruh & Zaman, Şizofren Hikayeler, Deniz Kenan Kılıç
Biraz uğraştıran bir posta macerasından sonra ulaştım bu kitaba. Sonucu şimdiden söyleyim. Uğraştığıma değdi.
ODTÜ Mezunu ve halen ODTÜ’de doktorasını yapan bir hocam kitabın yazarı. Hani şu mezunlar gününde müthiş güzel pankartlar açıp ülkede ve dünyada olan biten her şeye dair bir güzel düşünceleri olan okuldan. Tanıtımında görüyorum ki hayatında matematik ve öyküden başka şeyler de var. Gitar çalıyor, spor yapıyor, satranç oynuyor Deniz Kenan Kılıç.
Kitabı okumadan önce bu tanıtım bölümünü iyi okumakta fayda var diye düşünüyorum. Bu kadar becerisi olan bir insan elbette güzel öyküler yazar çünkü.
Kitaptaki öyküler: Aşk Senfonisi, Kayıp Melodi, Bir Delinin Tespitleri, Gizli Notlar, Kaostaki Düzen, Gerçek Dışı Gerçek, Bu Sefer Yapacağım, Yaşayan Ölüler, Alamut’tan Sonsuzluğa, Ölümcül Notalar, Bana Ulaşmak için Kaybol.
Şu isimlere ayrıca dikkat lütfen: “Kaostaki Düzen”, “Gerçek Dışı Gerçek”, “Bana Ulaşmak için Kaybol”, “Yaşayan Ölüler”… Bu başlıklar da o mezunlar günü pankartlarını çağrıştırdı bana. İçerikleri ise o kültür ve birikimden zekice bir kurguyla doldurulmuş, çok güzel hikayeler.
Örneğin “Gerçek Dışı Gerçek”. Bu öyküyü okurken sürrealist muhteşem bir film izlemiş gibi hissettim kendimi. Şu anda bir yönetmen adı gelmiyor aklıma ama eminim görseler bir şeyler düşünürler hakkında. Böyle bir filmi herkes çekemez, öyküsünü de yazamaz elbette. Konusu keşke Körfez Savaşı gibi eski bir tarihten değil de daha yakınlardan olsaydı. Ama tahmin ediyorum böylesini de yazıyordur belki şimdilerde.
“Bu Sefer Yapacağım” öyküsü ise en hoş öykülerden biri. Konunun geçtiği mahalleyi 100. Yıl Mahallesi diye tahmin ediyorum. Bilmem yanılıyor muyum? Sadece şu simitçiyi çıkaramadım, o mahallede uzun yıllar geçirmiş, beş katlı harabelerin belki hiçbir kampus kenarında alınamayacak hazzını almış kişilerden biri de ben olduğum için sanırım. Umut karakteri de o yüzden hiç yabancı gelmedi. O harabelerin hazzını alıp 10 senede okul bitiremeyenler tanıdım çünkü. Ama yine de Umut gibilere haksızlık etmeyelim. Benim tanıdığım Umutlar belki çok vakit harcadılar ama çok şeyi de başardılar ve başarmaya devam ediyorlar.
Elinize sağlık Deniz hocam, dilerim bu güzel öyküler pek çok kişiyle buluşur.
Kitabın arka kapağında yer alan tanıtım:
“Hapis gibi bir şey yaşadığımız sahte zamansızlık. Kaybettiklerimizi çok önceden kendi elimizle kaybettiğimizde, gerçek zamansızlığı yok saydık. Göz ardı edilen değerler, gözyaşı olarak yanaklarımızdan özlemle akar gider değersizce. Uzaklara doğru süzülen kuşları garipçe selamlıyorum ve uçsuz bucaksız mekânda kalbimin sıkıştığını hissediyorum yeniden. Gösteremediğim sevgiler, benliğimi içten hançerleyerek ağır bir yenilgiye uğratıyor. Susuyorum, nefes alamıyorum, özlüyorum… İçime çektiğim dumanlar, tuzlu gözyaşlarım üzerinden süzülürken sizi anıyorum. Ne nefes alabiliyorum ne de boğulabiliyorum… Maddi ve manevi sıkışmışlık hissi günbegün artıyor ve aklımı kontrol etmeye başlıyor. Kokunuzu, benliğime kanat gerişinizi, gülüşünüzü ve nice hatırayı şişelerin dibinde arayıp duruyorum.”
Birbirinden bağımsız ve sürükleyici 11 hikâye içerisinde felsefe, sosyoloji, psikoloji, tarih, matematik kırıntılarını bulacak; zaman, ruh, evren, bilim, aşk gibi konularda kendinizle tartışırken ufkunuzun açıldığını hissedeceksiniz. Tüm duyularınızı akan sözcüklerin gizemli ahengine bıraktığınızda, melodinin ritmi ile zamansızlık yolcuğunda kaybolacaksınız.
Ankara yerel gazetesi Zafer Gazetesi’nde çıkan röportaj:
http://www.zafergazetesi.org/h
aber/Ulkemizde-okur-yazar-kitl esi-gun-gectikce-azaliyor/6531 0
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları