YUSUF BAL İLE SÖYLEŞİ

YUSUF BAL İLE SÖYLEŞİ

Y.Bal: 1975 yılında Sivas’ta doğdum. Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği Bölümünden mezun oldum. İlk şiirlerim üniversitede son sınıfta okurken karaladığım metinlerdi. O dönemlerle şiirle yada edebiyatın diğer alanları ilgili bir çevrem olmadı. Bilimsel kitaplar daha çok ilgimi çekerdi.  Mezuniyet sonrasında kendi halimde yaşarken yazmaya devam ettim. 2009 yılında Poyraz Edebiyat Dergisini çıkardık. 2012 ye kadar kadar devam etti ve 20 sayı çıktı.  Dergileri, yıllıkları ve şiir kitaplarını iyi takip ediyorum. Gözkuşağı isimli şiir kitabım yeni çıktı ve yazmaya devam ediyorum.

Y.Bal: Şiir her dönem yazabildiğim bir yazı türü değil. Bazen çok yoğun yazabiliyorum. O dönemlerde isteyen herkes şiir yazabilir sanırım.  Bazı dönemlerde ise şiir yazmak imkansızdır. Sanırım vaktini beklemek gerekiyor.

Şiirlerin konusuna gelince, şiirlerimde genelde tek bir konu olmadığını söyleyebilirim. Yaşadığımız ortamda beni etkileyen her şey şiire girebilir.

Sanat çok genel bir kavram ama yine sorunuza genel olarak cevap vereyim. Sanırım resim sanatını ve mimariyi şiirden daha çok seviyorum.  Özellikle sürrealist tarzda çalışmaları. Aslında Yaşar Bedri Özdemir’in sıkça kullandığı  “Görsel İmge” kelimesini nedense hep sevmişimdir. Bir arkadaş göze hitap eden şiirler yazmayı başardığımı söylemişti. Şimdilerde kulağa hitap eden resim nasıl olur diye düşünüyorum.

Y.Bal: Kendi şiirlerimden en çok beğendiğim değil ama Ücraişlem kitabımda yer alan Müberra benim için özeldir. Çünkü başarılı sonuç aldığıma inandığım ilk deneydir.  Aslında bir kimyacının laboratuvarda çalışırken kazara güzel bir bileşik elde etmesi gibi oldu. Gözkuşağı’nda yer alan Siyat At, Karınca T, Başkalarının Düşüncesi, Kerbela, Zermuda, Sustası ve Vakit şiirlerimi severim.

Y.Bal: Üç şair adı vermek zor çünkü sevdiğim şairler üçten fazla. Ancak benim sevdiklerim öyle ders kitaplarında yer alan, ya da çocuk şiiri yazdığı halde isminden dolayı büyük dergilerde sık sık yer alan şairler değil. Genç şairleri ve şiiri genç olan ihtiyarları seviyorum. Şu anda 1980’li yıllarda doğup, şiir sanatını kullanma konusunda “üstad” şairleri geçmiş genç bir kuşak var. İhtiyarlar da bunun farkında. O yüzden “edebiyat öldü” ya da “şiir öldü” diyenler var. Şiir değil, şiir yazmayı beceremeyen şairler öldü.

Şiir Vakti yayınları tarafından çıkarılan “Gözkuşağı” kitabım dışında, 2011 Yılı Kasım ayında Ötüken Neşriyat tarafından basılan “Ücra işlem” isimli kitabım var. 2004 yılında çıkan kitabım “Bir Düşün Ayak İzleri” çok eski.  Bunun dışında hazırladığım antolojiler, şiirimin yer aldığı şiir yıllıkları ve antolojiler oldu. İlersi için şiir hakkında çok kötü düşüncelerim olabilir.

1975 yılında Sivas’ta doğdu. 1999 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Öğretmenliği bölümünden mezun oldu.

Poyraz Edebiyat Sanat Kültür Dergisinin editörlüğünü yürüttü (20 Sayı, 2009-2012). Şiirleri ve yazıları Poyraz, Ayvakti, Akpınar, Edebiyat Ortamı, Erciyes, Göç, Ihlamur, Hayal Bilgisi, Habis, Kurşun Kalem, Kuyu, Mortaka, Mühür,  Müsvedde, Hürriyet Gösteri Sanat, Papirüs, Sınır, Sızıntı, Sunak, Şiir Vakti, Temren, Temrin, Varlık, Yolcu dergilerinde yayınlandı.

2010 yılında Ereğli Sanat Kurumunun düzenlediği kömür konulu şiir yarışmasında 1.lik ödülü aldı.

 2011 yılında Homeros Şiir Ödülü için övgüye değer bulundu.

2011 yılında “Ücra İşlem” isimli kitabı Ötüken Neşriyat tarafından yayınlandı. 2013 yılında “Gözkuşağı” isimli eseri okurlarla buluştu. Deneysel ve görsel şiirler de yazan şairin şiirleri çeşitli şiir yıllıklarında ve antolojilerde yer aldı. Antoloji kitapları hazırladı.

Ücra İşlem (Şiir, Kasım 2011, Ötüken Neşriyat)

Gözkuşağı (Şiir, Nisan 2013, ŞiirVakti Yayınları)