BİR FİLM: FULL METAL JACKETT
Savaş üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri Full Metal Jacket…
Vietnam Savaşını, bu savaşa gönderilen Amerikalı askerlerin birliğe ilk katıldıkları günden, birer ölüm makinesi haline geldikleri güne kadar son derece başarılı bir şekilde anlatıyor.
Uzun ya da kıvırcık, favorili ya da sakallı; envai çeşit tipte gencecik çocukların hayatı Amerikan Deniz Kuvvetleri’ne katıldıkları gün bütünüyle değişiyor. O güne kadar parklarda basketbol oynayan, kızların peşinden koşan, haylazlık eden, sevişen, koklaşan; kısaca delikanlılıklarını yaşayan gençler artık sağ kalırlarsa bile bir daha asla eskisi gibi olmayacaklardır.
Başlarında; yanlış yaptıkları bir hareket için analarına dahi küfreden, en aşağılayıcı terimlerle onları savaşa hazırlayan Nazi kılıklı bir subay vardır. Elbette o subay da görevini yapmaktadır. Amerikan emperyalizminin çıkarları için binlerce kilometre uzaklara gidip, hiç tanımadıkları insanları gözlerini kırpmadan öldürmesi gerekenler, elbette ki o subay gibi Nazi usulü yöntemlerle yetiştirileceklerdir.
Dakikalar ilerledikçe o masum gençlerin nasıl insanlıktan çıktıklarını en ince ayrıntısına kadar gösterir usta yönetmen Stanley Cubric.
Eğitim tamamlandığında en çok alay edilen kişi aralarındaki ilk katil olma sıfatını kazanacaktır. Ne var ki öldürdüğü kişi bir Vietnamlı değil, haftalardır diş bilediği komutandır. Eğitim boyunca insanlıktan çıkmış asker, komutanını öldürdükten sonra silahı kendi ağzına dayayıp yaşamına son verecektir.
Sırada kendilerinden istenen görevleri yapmak vardır. Bu görev Vietnam’a gitmek, önlerine geçen Vietkonglar’ı öldürmektir. Halkta Amerikan emperyalizmine karşı müthiş bir öfkenin varlığı sıradan bir insanla Vietkonglu arasındaki ayrımı unutturmak için yeterli bir nedendir. Bu yüzden namluların hedefi arasına çocuklardan kadınlara dek herkes girecektir.
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları
Edebiyat Kültür Sanat Dergileri
Dergi, kitap, yazı, ürün gönderebilirsiniz