DUVAR (YILMAZ GÜNEY)
Yılmaz Güney’in belki de en politik filmi “Duvar”. Bolca ödül almış. Bir iki istisna dışında tamamen amatör oyuncular tarafından çekilmiş. Eğer anlatılanlardan çok uzaklarda bir yerlerde yaşam sürüyorsanız sizi rahatsız etmesi kuvvetle muhtemel pek çok gerçeği gözünüze sokuyor.
Evet, bir cezaevinde geçiyor her şey. Adli ve siyasi tutukluların kaldığı bir cezaevi burası. Ama asıl konuyu oluşturan koğuş çoğunlukla çocukların, gençlerin bulunduğu 4. Koğuş…
Bundan tam 30 yıl önce çekilmiş bir film olmasına rağmen ülkemiz cezaevi koşullarının hemen her dönem gündemde olması yüzünden yaşanananlar “geride kalmış” izlenimi vermiyor. Öyle ya, çok kısa bir süre öncesine kadar yüzlerce tutuklu F-Tipi cezaevlerini protesto eden ölüm oruçlarında yaşamını yitirdi. Biraz daha öncesinde ise sık sık cezaevlerine operasyon düzenlendiğini ve her seferinde 3-5 tutuklunun öldüğünü yazardı gazeteler. Kısacası cezaevleri ülke gündeminden hiç düşmedi.
4. Koğuş fiziksel koşullarıyla, gardiyanlarıyla, müdürüyle… içinde yaşamak zorunda kalanlar için tam bir cehennem. Parası olmayanın sürünmekten başka bir şansı yok. Şikayet olarak algılanabilecek en küçük bir ima bile cezaevi hoparlörlerinden herkese dinletilen bir işkenceyle yanıtlanıyor. Herkesin biricik hedefi bir şekilde de olsa oradan kurtulmak… Kimi zaman firar hayalleri kuruyorlar, kimi zaman asla yerine ulaşmayacak dilekçeleri yazıyorlar…
Filmin kazandığı ödülleri vatan hainliğinin mükafatı olarak düşünüyorsanız, belki de yanıldığınızı göreceksiniz bu filmde. Anlatılanlar tamamen çıplak gerçekler, bu ülkede yaşanmış ve 30 yıl sonra bile kısmen yaşanan gerçekler…
Ne yazık ki Yılmaz Güney yok artık!