Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

EL CHE

EL CHE

Bugüne dek izlediğim en güzel Che belgeseliydi belki de. Bunda hiç kuşkusuz Dijital Kültür’ün Türkçelendirmesinin de büyük etkisi vardı. Devrim Sinemaları serisi ile birçok klasiği Türkçeye kazandıran Dijital Kültür yine çok güzel bir is başarmış.

Belgesel Che Guevara için bestelenen en güzel şarkı ile başlıyor. “Hasta Siempre” çalıyor fonda. Che Guevara Küba’dan ayrıldıktan sonra yazılmış bir şarkı bu. “Sonsuza Kadar” komandante diyor. Ardından Che’nin çocukluk yılları beliriyor ekranda. O yıllarda video çekmeye çok meraklı olan ve elbette bir de kamerası bulunan babası tarafından çekilmiş görüntüler geliyor ekrana. Sonra bütün Amerika kıtasını dolaşan bir yolculuk hakkında bilgiler…

Che’nin gercek anlamda devrimcilesmesine büyük katkı sağlıyor bu yolculuk. O yolculuktan itibaren kendisini Latin Amerikali diye tanımlıyor. Yolculuk sonrası yeniden Arjantin’e dönen Che, okulunu bitiriyor. Artık bir doktordur. Fakat aklı fikri devrimlerdedir. Meksika’da Fidel Castro ile tanışması sadece kendi yaşamı için değil bütün dünya için çok önemlidir. Castro sürgündeki Kübalılarla Küba’ya gizlice girip devrimi örgütlemek planları yapmaktadır. Kısa süre içinde Che Guevara da bu planların bir parçası olur.

Granma isimli bir yatla fırtınali bir havada 80 kişiyle yola çıkarlar. Kıyıya vardıklarında Batista’nın
askerleri tarafından saldırıya uğrarlar, hayatta kalabilen sadece on iki kişidir. Ama bu on iki kişi Sierra Maestra dağlarına çekilerek devrimi yapacak gücü örgütlemeyi başarır.

Moncado kışlası baskınının ardından Sierra Maestra dağlarının bütün kontrolü devrimcilerin eline gecer. Che Guevara’nın komuta ettigi birliğin Santa Clara’da zırhlı bir treni ve kasabayı ele geçirmesi ise Batista için sonun başlangıcıdır.

Che, devrimden sonra da Küba’da birçok görev üstlenir ve hepsini coşkulu bir bicimde yerine getirir.

Belgeselin kuşkusuz en dramatik bölümü tıpkı gercek hayatta da olduğu gibi Che Gurvara’nın Bolivya dağlarındaki akıbetidir.