Metropolis (2013)
Son günlerde Berkin’in ölümü ile başlayan süreçte yeniden görmeye başladığımız polis şiddetinin belgeseli Metropolis.
Belgeselin ilk görüntüsü çocuğu polis şiddetine maruz kalmış bir ana… Başı, simgesel olmayan bir örtüyle kapalı kadın, “Allah bırakmasın onlara her yerde de erkek var ama bu zalımlık bu vahşilik yok” diyor.
Ardından 6 Kasım 2012 tarihinde Ege Üniversitesi’nde çekilmiş görüntüler geliyor. YÖK’ün kuruluş yıldönümündeki protestolara ilişkin görüntüler bunlar…
Belgesel boyunca çok sayıda röportaja yer veriliyor: Polis akademisi öğretim üyelerinden Erkan koca, Bilgi Üniversitesi’nden Yard. Doç. Dr. Murat Paker, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’ndan Coşkun Üsterci, akademisyen-yazar Evren Haspolat, Yeni Şafak gazetesinden Ali Bayramoğlu, Prof. Dr. Mithat Sancar (araştırmacı yazar), Prof. Dr. Büşra Ersanlı (Marmara üniversitesi) Emma Sinclair (İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye araştırmacısı), İsmail saymaz (Radikal gazetesi)…
Erkan koca politikanın Eski Yunan’da şehir devletinin yönetimi anlamına geldiğini söylüyor. “Politika polisin güç kullanma aracıdır” diyor. Eşlik eden bir fotoğrafta Biber gazı tüfeği ile atış yapan bir polis görünüyor.
Ardından, 5 Eylül 2011 tarihli Hürriyet gazetesinin bir manşetine yer veriliyor. “Şaşırtan Rakam” başlığının altında şunlar deniyor: “11 Eylül saldırısından bu yana tam on yıl geçti. Bu dönemde 66 ülkede 35 bin 177 kişi terör suçundan hüküm giydi. İstatistikteki ilginç ayrıntı ise şu: 35 bin 117 kişinin 12 bin 897’si, yani üçte biri Türkiye’de mahkûm”…
Yard. Doç. Dr. Murat Paker, günümüzde insanların değişik güvenlik arayışlarına gittiğini söylüyor. Bu arayışlara örnek olarak cemaatleşmeyi, güvenli sitelerde ikamet etmeyi, evine kamera taktırmayı vb. gösteriyor.
Evren Haspolat, bir yerde gördüğü “terörist tanımı”nı aktarıyor, Emma Sinclair terör tanımı değişmeden hiçbir şeyin iyileşmeyeceğini, vatandaşı potansiyel suçlu olarak görmenin eski bir gelenek olduğunu söylüyor. Prof. Dr. Büşra Ersanlı, “düşman algısıyla şekillendirilmiş bir eğitim”den, “düşman hukuku”ndan söz ediyor.
Bu söyleşiler yapılırken arka planda KESK mitinglerindeki polis saldırıları, 1 Mayıs gösterileri sırasında polisin attığı bir gaz bombası ile başından yaralanan Dilan’a ait görüntüler, 31 Mayıs 2011’de Hopa’da yaşamını yitiren Metin Lokumcu geliyor. Onları, 28-29 Mart 2012 Ankara Tandoğan meydanındaki memur eylemi, İzmir Alsancak’tan, Taksim’den, Gezi Direnişi sürecinde çekilmiş görüntüler, 11 Mart 2013 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi öğrencilerinin yemeklere ilişkin yaptıkları bir eyleme özel güvenlikçilerin sert saldırılarının görüntüleri takip ediyor.
Görsel bir yakın dönem arşivi; 18 Ocak 2012’de İzmir’de memurlara yönelik gerçekleştirilen bir operasyondan, 2 Haziran 2013 Gezi olaylarında Ankara’daki gözaltılardan, 18 Ocak 2013 Çağdaş Hukukçular derneği baskınından, 2 Haziran 2013’te İzmir Gündoğdu meydanında deniz kıyısında parkta oturan kızlara polislerin saç baş saldırısından ve 1 Haziran 2013’te Ethem Sarısülük’ün polis kurşunuyla öldürüldüğünü gösteren görüntülerle devam ediyor.
Bu görüntülere kimi zaman röportajlar da eşlik ediyor. O konuşmalardan birinde 1980 yılında 50 bin olan polis sayısının 2013 yılında 271 bine çıktığını görüyoruz.
Bu rakamlar bile 2014 yılı Türkiyesinde Metropolis adının bu belgesele neden verildiğini anlamaya yetiyor.
Belgeselin finalinde ise Çapulcu Korosu şarkı söylüyor.
Belgeselin Künyesi:
Yapım: Havva Duman, Eylem Şen
Yönetim: Eylem Şen
Kurgu: Eylem Şen