NAR (2011)
İSTANBUL’un yoksul semtlerinden birindeki evinden çıkan düşünceli, durgun gözüken bir kadını sabah trafiğinde yol alırken görürüz ilk olarak.
Zenginlerin oturduğu anlaşılan bir apartmana girer ve doğru geldigi adresin zilini çalar. “Kim o?” sorusuna verdigi yanıt Asuman’dir. Kapıyı açan kisi ise kendisini Sema diye tanıtan Deniz’dir. Beraber yaşadığı doktor Sema’nin adını kullanan Deniz, Asuman kahve falına başlayınca onu içeri aldığına pişman olacaktır. Falci kadın Deniz’in kahvesinin icine bir ilaç koymuştur ve Deniz geçici bir süre icin felç kalacaktır. Artık genc kadın Asuman’in tutsagidir ve bu tutsakligin amacını dinlediği korkunç seylerden anlayacaktir. Asuman torununun ölümünden ve kızının hastalığından doktor Sema’yi sorumlu tutmaktadır. Üstelik getirdiği belgeler de söylediklerini dogrulamaktadir.
Gürültü üzerine daireye gelip olanlara müdahale eden apartman görevlisi de Asuman’in doğrulttuğu silahla rehin duruma düşer. Uç kisinin aralarında gecen diyaloglar iki rehinin kafalarındaki soru işaretlerini çoğaltacaktır. Hatta apartman görevlisi, kadının kendi geçmişine ait ortaya çıkardığı bazı şeylerden sonra tavrını değiştirecektir.
Filmin kırılma noktası hiç şüphesiz Sema’nın eve geldiği andır. Deniz kendinden son derece emin bir şekilde falcının yalanlarının açığa çıkacağını beklerken dediklerinin doğru olduğunu anlayınca dünyası yıkılacaktır. Sema çalıştığı özel hastanede tüm etik değerleri bir yana bırakmış para için aşağılarda gördüğü insanların yaşamlarını dahi umursamaz hale gelmiş biridir aslında. Aralarında gecen ve aynı zamanda filmin en önemli sahnelerinden biri olan diyalogda bir yanda mevcut ekonomik sistemin insanları ne hale getirebileceğini görürüz bir yansan da en azından hala vicdanlarını koruyan insanların olduğunu görerek yarına umutla bakmayı bir kenara bırakmayız.
Kimi insanlar Kendi gibilerin rahat yaşaması için küçük insanların feda edilebileceği düşüncesine kadar götüren ekonomik koşulların eleştirisini bu filmin temel mesajı olarak mümkünken, sağlıkta özelleştirmenin geldiği boyut, vicdan, lezbiyen ilişkiler, İstanbul’un trafik sorunu gibi birçok alt temayı da bu filmde görmek mümkündür.