Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

SAWYER TÜRKİYEDE

 

Dünyada gelmiş geçmiş “en
beğenilen” dizi ünvanına sahip Lost’un kahramanlarından Sawyer’ın
Türkiye’ye gelmesi basınımızda genişçe bir yankı buldu.

 

Peki bu yankı, bu derece bir
ilgi nasıl açıklanabilir?

 

Sawyer ya da onu bilen yüzlerce
milyon kişi için pekala anlaşılabilir bir olgu bu. Ama henüz bu dizi Türkiye’de
yayımlanmamışken (ya da az bilinen bir kanalda yeni yeni yayımlanmaya
başlarken) ve çok büyük bir olasılıkla halkın büyük çoğunluğu tarafından
izlenmemiş iken nasıl oluyor da Sawyer “aileden biri” muamelesi
görüyor.

 

Olan biteni
“küreselleşme” ile açıklayan ya da olumlayan kişiler için şaşılacak
hiçbir şey yok belki de. Ama dünyaya daha farklı bakanlar Sawyer’a gösterilen
ilginin önemli bir nedeninin ABD’de en sevilen dizi olduğu gerçeğinden hareket
edebilirler pekala. Gerçekten de ABD’de ya da belki “örnek” aldığımız
bir sürü ülkede “en beğeni”liyorsa mutlaka güzeldir diye bir mantıkla
yaklaşılıyor sanki. O halde halkın büyük çoğunluğunun izlemesine ya da
bilmesine de gerek yok! Amerika’da, Avrupa’da beğenilsin, sevilsin yeter!

 

Sayısız tehlikeler içinde ve
birlikte hareket etmenin en geçerli yol olacağı bir adada sürekli kendi ben’ini
öne çıkaran, üstelik dizinin en sempatiği, en yakışıklısı olan Sawyer’ın
gördüğü ilgi; evet küreselleşmenin sosyal boyutunun ne derece etkili olduğunun
bir göstergesi.

 

Ama insanın gönlünden şu da
geçmiyor değil.

 

Sawyer ya da Sawyer’lar çok daha
paylaşımcı olsa, çok daha dayanışmacı olsa dünya çok daha güzel olacak.