SEN TÜRKÜLERİNİ SÖYLE
12 Eylül döneminin en fazla etkilediği kesimlerden biri de cezaevlerinde yatan binlerce siyasi tutuklu idi. Ödedikleri bedel sadece cezaevinde geçen uzun yıllar değil, cezavinden çıktıktan sonra alışamadıkları ya da kabul edilmedikleri dünyaydı.
Hayri de bu binlerce insandan biriydi sadece.
7-8 yıl gibi uzun bir süre cezaevinde yattıktan sonra tahliye olur ve evine döner. Önünde sürgünde geçireceği 2 yıl daha vardır. Babası onu evlâtlıktan reddetmiştir, hayaliyle yaşadığı aşkı başka bir sevgili bulmuştur, en yakın arkadaşları iyice yabancılaşmıştır.
Bir zamanlar benzer düşünceleri paylaştığı arkadaşları şimdi işlerinde yükselmiş, önemli mevkilere gelmiş, yüklüce servet edinmişlerdir. Yaşam biçimleri tamamen dejenere olmuş bu insanlar arasında Hayri’nin yapabileceği fazla bir şey yoktur.
Sen Türkülerini Söyle filmi bu dejenerasyonu çok iyi anlatmaktadır.
Filmin müzikleri ise Çağdaş Türkü’ye aittir.
Bekle beni küçüğüm,
Umudun karatmadan,
Sevincin yitirmeden
Döneceğim bir gün
Bekle beni
Mapushane`nin türküleri
Hüzünlüdür biraz
Her dinleyişinde belki
Yüreğin burkulur,
İçin sızlar
Ama acılara alışılmaz.
Bir şeyler var değişecek,
Bir şeyler var değiştirmemiz gereken.
Önce acılardan başlanacak
Mapushane`nin türküleri
Hüzünlüyse de biraz
Burkulmasın yüreğin,
Sızlamasın için sakın
Bekle beni
Sen türkülerini söyle
Ve gülümse küçüğüm
Çünkü sesinin ırmağıyla
Yeşerecek hasretin bozkırları
Ve sen sahip çıkarak
Yaşama ve sevince
Bekle beni
Acılar bitecek bir gün,
Sevgiler çiçek acaçak
Uğuldayan bu rüzgar,
Bu delice yağan kar
Ürkütmesin seni
Direnmektir artık
Bekleyişin bir başka adı.