THE GIRL (2012)
Korku filmleri denince ilk akla gelen isim olan Alfred Hitchcook’un hayatından bir kesiti anlatıyor The Girl.
Filmin konusu kısaca söyle;
Ünlü yönetmen en başarılı filmlerinden biri olan Kuşlar’ ın çekimine başlamadan önce başrolde oynatmayı düşündüğü kadın oyuncu için adaylarla görüşme yapar. Adaylardan biri de Tippi Hedren’dir ve Alfred Hitchcook ilk anda İsveç kökenli olduğunu söyleyen bu güzel sarışın kadından hoşlanmıştır. Kendisini iyi tanıyanlar için şaşırtıcı değildir bu. Zira eşi dahil birçok kişi onun sarışın kadınlardan hoşlandığını bilmektedir.
Adı henüz hiç duyulmamış biriyken kendisini bir anda dünyadaki sayılı yönetmenlerden birinin filminde başrol oyuncusu olarak bulan Tippi Hedren’nin mutluluğu kısa sürecektir. Gerçi bu rolle birlikte ancak hayal edebileceği bir üne kavuşacaktı genç kadın ama Alfred Hitchcook’un tacize varan ilgisi yüzünden son derece huzursuz olacaktır. Genç kadına aşık olan yönetmenin duyguları zaman geçtikçe daha da tutkulu hale gelecek, kadın hiçbir karşılık vermediği halde ısrarla onu isteyecektir. Kadının karşılık vermemesi adeta ihtiyar adamın ısrarını arttıran bir faktör olarak belirecektir. Kendini çirkin bulan ihtiyar adam aşık olduğu kadının kayıtsızlığı karşısında son koz olarak onu meşhur ettiği İçin bir karşılığı hak ettiğini dahi söyleyecek ama kadın son derece kararlı bir bicimde ihtiyar yönetmenin bu çirkin teklifini de geri çevirecektir.
Sıradan iki insan arasında yaşansa karakolluk olabilecek bir ilişki güç sahibi bir insan tarafından yaratıldığında, ortada şahitler olmasına rağmen göz ardı edilebilen bir ilişki olsak görülebiliyor pekala. Filmin asıl akıllarda kalan teması da bu olsa gerek.
About Post Author
