The Ottoman Lieutenant
1915 Olaylarına Türkiye cephesinden bakan bir film Osmanlı Yüzbaşısı.
Holywood yapımı olması filmi ilginç yapıyor her şeyden önce.
Amerika Birleşik Devletleri’nde siyah insanlara yapılan ayrımcı uygulamalar gibi haksızlıklara karşı çıkan bir hemşire, Van’da görev yapan Amerikalı bir doktorun anlatımlarından da etkilenerek soluğu Türkiye’de alır. Onun geldiği dönem tam da Birinci Dünya Savaşı’nın patladığı ve Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşa Almanya’nın yanında katılmaya karar verdiği bir dönem. Bir yanda Çanakkale Savaşları, bir yanda her cephede verilen savaşlar, bir yanda da yüzlerce yıldır Anadolu’da yaşayan ve Doğu cephesinden saldıran Ruslarla işbirliği yapan Ermeniler…
Neresinden bakarsanız bakın yaşadığımız coğrafyanın en acılı, en kanlı dönemi…
İmparatorluğun başında olmasa da en kritik konumunda Talat Paşa var. O Talat paşa ki, savaş kaybedildiğinde bir Alman denizaltısına atlayacak ve vatanını terk edecek, gittiği yerde de bir Ermeni militanı tarafından öldürülecek, cenazesi uzun yıllar geçtikten sonra Türkiye’ye getirilecekti. O Talat paşa ki Birinci Dünya Savaşı’na katılmak, Anadolu’daki Ermenileri tehcir etmek gibi politikaların mimarı… “Tehcir” ise günümüzde de olanca yoğunluğuyla yaşanan, aradan yüz yıldan fazla bir zaman geçtiği halde izi hiç eksilmeyen, önemli bir kesim tarafından da “soykırım” olarak tanımlanan bir süreç… Bu yazıda 1915’te olanlara ilişkin bir tespit olmayacak.
Filmimize dönecek olursak; genç hemşire Türkiye’de bulunduğu süre içinde bir Osmanlı yüzbaşısına emanettir. Yüzbaşı İsmail yolculuklarında onu koruyacak ve kollayacaktır. Bu süreç aralarında bir aşk ilişkisinin başladığı bir süreçtir ve Van’da da devam edecektir.
Genç kadın yol boyunca Ermeni çetelerin saldırısına uğrasa da, Yüzbaşı İsmail’in yardımıyla gönüllü olarak görev alacağı Van’daki Amerikan Hastanesine ulaşmayı başarır. Orada kendisini karşılayan kişi Amerika’da anlatımlarından etkilendiği doktordur ve bu doktor ise artık kapılarına dayanan savaşta tercihini açıkça Ermenilerden yana koymuş, kasabadaki kiliseye silah yerleştirmek dahil birçok yönden kendilerine destek olmaktadır. Onun bu tutumu hemşirenin hoşuna gitmese de fazla ses çıkarmayacaktır. Amerikalı doktor da hemşireye aşık olmuştur ve onca acının, kanın içinde film bir aşk üçgeni içinde dolaşır durur.
Başta dil konusu olmak üzere birçok eksiği bulunmasına rağmen izlenmesi gereken bir film.
Filmin Künyesi
Yönetmen: Joseph Ruben
Senaryo: Jeff Stockwell
Oyuncular: Michiel Huisman, Hera Hilmar, Josh Hartnett, Ben Kingsley, Haluk Bilginer, Selçuk Yöntem
Yapım Yılı: 2017
Süre: 106 dakika
Dergi, kitap, yazı, ürün gönderebilirsiniz