ATATÜRK’ÜN FİLMİ YOK!
Yeni bir Cumhuriyet Bayramına girerken gönül isterdi ki vizyonda Atatürk’ü anlatan güzel bir film olsun. Tabelalardan adının silinmeye çalışıldığı, büstlerinin tahrip edilmesinin sıradanlaştığı, yarattığı eserlerin birer birer ortadan kaldırılmaya çalışıldığı ama milyonların kalbinde Kurtuluş Savaşı’nın ilk günkü heyecanıyla hala yaşadığını bildiğimiz Atatürk hakkında bir film yok.
Aslında hiç de olmadı. Ne 10 Kasım’lara girerken oldu, ne sonu sıfırla ya da beşle biten anlamlı yıldönümlerinde…
Şu film bir türlü çekilemedi. Lafa geldiğinde dünyanın tüm ezilen uluslarına örnek olmuş bir mücadeleyi zaferle taçlandıran, yedi düveli dize getirip yurttan kovan, adeta sıfırdan yepyeni bir ülke yaratan büyük önder hakkında ölümünün üzerinden 80 yıl geçtiği halde bir tane dişe dokunur film yapılmadı.
Dünyanın en büyük film arşivi kabul edilen IMDB’nin arama motorunda Atatürk sözcüğünü tarattığımız zaman karşımıza sadece 12 başlık çıkıyor: Bunlar veritabanındaki sırayla Persepolis (2007), Paralı Askerler (1970), Nefes: Vatan Sağolsun (2009), Veda (2010), Son Osmanlı Yandım Ali (2007), Dersimiz: Atatürk (2010), Çanakkale Yolun Sonu (2013), Mustafa (2008), The Incredible Turk (1958 TV filmi), Türkiye’nin Kalbi Ankara (1934), Dolmabahçe ve Atatürk (1981), The Twentieth Century (1957–1968)
Persepolis İran’da Humeyni devrimine giden süreci anlatan bir animasyon filmi, “Paralı Askerler” ya da özgün adıyla “You Can’t Win ‘Em All”, Kurtuluş Savaşı sürecinde bir grup paralı askeri başrole oturtan bir aksiyon filmi, “Nefes: Vatan Sağolsun”, Güneydoğu’da yaşanan savaştan bir kesiti anlatan bir yakın dönem filmi, “Çanakkale Yolun Sonu“ (2013), Çanakkale Savaşı sırasında Anzak koyunda görev yapan bir destek birliğinin hikayesi, “Mustafa” (2008), Can Dündar’ın yönettiği çok da tartışılmış bir belgesel, “The Incredible Turk” (1958 TV filmi), televizyon için çekilmiş ve modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlatan tarihsel bir film olarak tanıtılmış Amerikan yapımı bir film, “Türkiye’nin Kalbi Ankara” (1934), Sovyet sinemasının öncülerinden Sergei Yutkevitch tarafından Cumhuriyet’in 10. Yılı nedeniyle bizzat Atatürk tarafından çekilmesi talep edilmiş bir belgesel , “Dolmabahçe ve Atatürk” (1981), Atatürk’ün doğumunun 100. Yılında çekilmiş ve asıl olarak Dolmabahçe Sarayı’nı mekan ve yapı yönünden irdeleyen bir film, “The Twentieth Century” (1957–1968) ise 20. Yüzyıl’a damgasını vurmuş önemli kişilikleri anlatan bir belgesel…
Bu tabloyu çok basit bir biçimde incelediğimizde bile Atatürk hakkında yapılmış bir tane sinema filmi olmadığını görürüz. Yukarıdaki filmlerin büyük çoğunluğu birer belgesel, bir kısmı ise asıl konusu Atatürk olmayan hatta bu listeye neden alındığı bile anlaşılamayan filmler…
Oysa aynı veritabanında Hitler için 349, Saddam Hüseyin için 144, Mussolini için 40, Fidel Castro için 73, Lenin için 44, Stalin için 81 başlık var. Bu isimlerin refere edildiği ya da adlarının geçtiği filmler ise çok daha fazla. Elbette olsun, olmalı da.
Ama Atatürk’ü anlatan bir film çekmek gerçekten çok mu zor ya da zordu? Sorun bütçeyse devlet katkı mı koyamadı ya da koymadı, senaryo ise yazar mı bulunamadı, oyuncu ise 70 milyonluk ülkede mi yok?
Hepsinin olduğunu hepimiz biliyoruz, evet o ismi tarihten silmek için gece gündüz çalışan kişiler, kesimler var, peki ya o ismi yaşatmak için uğraşanlar nerede?
Sorular çok ama tıpkı Atatürk’ü anlatmayan filmin olmadığı gibi, bu soruların yanıtları da yok.
29 Ekim kutlu olsun!
Bu yazı Siteplus Yaşam Blog Sayfasında yayımlanmıştır
Bu sitede ilginizi çekebilecek diğer kategoriler, bağlantılar
Blog Sahibinin (Kamil Akdoğan) Yazıları