Site icon Dergilerden, Filmlerden, Kitaplardan

Kitap: FEDERİCO SÁNCHEZ’İN ÖZYAŞAMÖYKÜSÜ, Jorge SEMPRÚN / İletişim Yayınları

Federico Sanchez'in Özyaşamöyküsü

Federico Sanchez'in Özyaşamöyküsü

FEDERİCO SÁNCHEZ’İN ÖZYAŞAMÖYKÜSÜ

Jorge SEMPRÚN / İletişim Yayınları

Aşağıdaki tanıtım yazısı Ferfir Yayınları Editörü Fatma Türkdoğan tarafından kaleme alınmıştır.

2011 yılında, 87 yaşındayken hayatını yitiren İspanyol militan ve yazar Jorge Semprún, 20. yüzyılı özellikle politik açıdan en yoğun biçimde yaşamış ve bütün Avrupa’da en zorlu hakikatleri araştırma gereğinde ısrar eden entelektüel yazarlardan biriydi. 1939’da sürgün yaşamına başladığı Paris’te, Fransa Komünist Partisi üyesi olup direniş hareketinde yer almıştır. Yapıtlarının büyük bir bölümünü Fransızca yazan -diğer eserleri Castila dilinde yazılmıştır- Semprún, özellikle Büyük Yolculuk, Bir Ölü Lazım, Federico Sánchez’in Özyaşamöyküsü, Yirmi Yıl ve Bir Gün, Ramon Mercader’in İkinci Ölümü gibi romanlarında; Direniş ve Buchenwald Toplama Kampı anılarıyla yüzleşerek uzun yıllar sürdürdüğü yeraltı etkinlikleri yüzünden çift kişilikli olarak yaşamasından kaynaklanan duygulanımlarını dile getirmiş ve tümüyle kendine özgü bir edebiyat oluşturmuştur. İletişim Yayınları etiketiyle yayımlanan, çevirisini Işık Ergüden’in üstlendiği, Kerem Ünüvar’ın önsöz ve sonsözüyle zenginleşen Federico Sánchez’in Özyaşamöyküsü adlı kitap; 20. yüzyıla özgü Komünist Parti ideolojisi ve yaşam tarzının belirlediği bir hayata dair çarpıcı bir anlatıyla okurun beğenisine sunuluyor. Jorge Semprún’un gerçek hayatının bir dönemine, yani yasa dışı Federico Sánchez olduğu döneme ait hatıraları, sadece sıradan bir yaşam öyküsüne değil, aynı zamanda dünyayı ve sosyalizmi yalnızca Parti’nin doğrularından ve çeşitli buyruklarından ibaret zanneden bir anlayışa ışık tutar. İspanya Komünist Partisi’nin gayriresmî tarihini, kendini feda etmeye hazır militanları, reel politiğe sığınmış yöneticileri, bir değil binlerce Stalin üreten totaliter bir sosyalizm anlayışını bir edebiyatçı duyarlılığıyla eleştiren Semprún’un meydan okuyuşu, kişisel olduğu kadar kolektif siyasal hafızayı da tazeleyici niteliktedir. Federico Sánchez’in Özyaşamöyküsü; doğruları ve yanlışları, kazanımları ve kayıplarıyla 20. yüzyıl sosyalizm deneyimine dair dürüst bir tanıklık yapma iddiasındadır.