hatıralar düşer
baharda açar yepyeni olan her şey belki.
bulutlar yürür üzerimizden,
bulutlar denize doğru…
bir çift martı kanadı dünya
bir beyaz yelken!
gel ey antik şehrin nakkaşı!
yokluğunu sorgula parmak uçlarımdan.
öyle bir bak ki ellerime,
tırnak diplerim kanasın mahcubiyetimden.
unut hepsini bu akşam.
ne cehennem ne araf,
ne de deprenmesi karaların,
bu kadar karamsar olmalı.
dipte, en dipte bir ölü;
elleri ayakları
ipekten, saydam sicimle bağlı.
saçlarında balçık kokusu var,
gözlerin humus,
uzun parmaklarında keskin bir ustura…
önce saçlarını kazı;
sakin ve mütevazı,
gözlerini kısarsın sonra.
bir bakarsın gitmek açmış cümle yanımız.
hepimiz kafeste kuş sanki,
ya da kupkuru bir dalda mahpus.
ve hatıralar düşer dallardan güzün…