Naim Filmine Dair
İnsan evrenin en karmaşık bilmecelerinden biri olsa gerek. Dışarıdan bakıldığında tanımlayamayacağımız ve sınırlandıramadığımız devasa bir kozmozun içinde ufacık bir toz zerreciği kadar küçüğüz her birimiz. Fakat içimizde evrenin kendisi saklı. “Naim” filmini izlediğimde işte en çok bu düşünceye kapıldım. Hani ona Cep Herkül’ü derlerdi ya. Ve o küçücük cüssesi ile inanılamayacak ağırlıkları kaldırırdı. Biz uzaktan onu böyle tanıdık. Oysa Naim Süleymanoğlu sadece maddesel ağırlıkları değil, manevi ağırlıkları da kaldırmış ve taşımış.
Sinema filmi olmasının yanında tarihi belge olabilecek bir yapıt. Kahramanlık yalnızca savaş alanlarında yapılmaz, bunu hatırlatıyor bize. Filmin genelinin gerçekçi bir havası var. Sanki bir film değil de Naim’in hayatının ta kendisini seyreder gibi oldum. Filmde inanılmaz başarılı oyunculuklara tanık oluyoruz. Hani derler ya oynamıyor, yaşıyor diye; işte öyle bir şey!
Filmde sadece milli duygular hâkim değil. Aslında bana göre daha çok halkçı yanı ağır bastı. Balkanlar Anadolu’nun yakılmış bir kolu gibi. Naim’de Balkanların dolayısıyla Anadolu coğrafyasının yoksul köy yaşantısına şahitlik ediliyor. Bu öyle bir yaşantı ki bir yanı hüzünse diğer yanı yemyeşil bir neşe! Anneler her cefayı sessizce fakat inanılmaz güçlüce göğüslerler. Naim’in annesi rolündeki Selen Öztürk bu duyguyu çok başarılı aksettirdi bize. Yoksul bir annenin evladına duyduğu ihtimam ve sevgi beni ayrıca duygulandırdı.
Balkanların tarihi acı ve kanla yazılmıştır, orada haritalar tarifsiz kederlerle, ağıtlarla çizilmiştir. Bizim çocukluk yıllarımızdan sıyrılıp gençlik yıllarımıza adım attığımız dönemde yine aynı acılar yaşandı Batı Trakya Türklerinin ve Boşnakların yaşadıkları zulüm binlerce ağıt yakılsa sönmeyecek türden bir yangın. Naim de bu zulümden payını almış müthiş bir karakter. Sadece sporcu olarak değil insani özellikleriyle de tanımamız gerekir onu. Sadece bizler mi? Elbette hayır, özellikle genlerimiz ve çocuklarımız onu mutlaka tanımalı. Olimpiyatlarda canını ortaya koyarak ülkemizi temsil etmesi takdire değer bir vatanseverlik örneği. Naim filmini gözlerim nemli izledim. Yüreğim de buruktu elbette. Emeği geçenlere ne kadar teşekkür etsek az!
Naim olimpiyatlarda ağırlığın başına geçince saçlarını şöyle bir üflerdi. Nefesini biz de televizyon başında hissederdik. Bu film bize o tatlı fakat acıklı ve aslında son derece kuvvetli nefesi anımsattı!
Gişesi bol olsun! Tam da hak ettiği gibi!