yangın
kanatsızca kuş,
gelir konar gönle!
yaramaz bir bulut
varlığın,
üzerimden
geçer vakitsiz.
lale çalan
her akşamüstü
içli ağıtlar tekrarlarım.
dilim tutsak,
nefesim hain,
ufaldıkça ufalır
adımlarım…
karmaşıktır
heceler,
aşkın her hali yalın.
avuntuysa
badı saba,
dalında solan güle,
hükümsüz kalmalı
dağınık bahçelerin
aldatılmış mevsimleri de…
parmaklar
sırılsıklam efkâr,
vur hançerini
onulmayan
yaralar üstüne!
dağlansın…
yoktun sen zaten.
içerimde bu demde,
ne bir sitem ne de ağıt…
koptu kızılca kıyamet,
arza dağıldı yazgımız.
karanlık olmadan
gel, gece henüz
şavkımı çalmadan.
eski şarkılar
dinlet bana,
yeni şiirler söyle.
gün kızıllığından
sıyrılırken
ay ışığım
düşsün avuçlarına.
ismim ki saklı
kalsın hatıranda…