ZON KİŞOT DERGİSİ – SAYI 22 – OCAK NİSAN 2013
Zonguldak’ta faaliyet gösteren Zon Kişot dergisi 22. sayısı ile okurlarına merhaba dedi.
Sunuş yazısında şunlar deniyor:
Bir kışı daha geride bıraktık. Bizim kente bahar biraz zor gelir bilirsiniz. Bitmek bilmeyen yağmurlarla kaç sefer kış geri geldi sanırız. Doğa şartlarına alıştık-alışırız da; sosyal-psikolojik yaşamımızın kış şartları fazla ağır değil mi son yıllarda? Fazıl Say’a verilen “10 ay hapis” kararının “çamura dönen yağmur”dan ne farkı vardı? Ya da; zaten hapsedilerek cezalandırılan kişiye kitap yasağı cezası? Yanı başımıza kurulmaya yeltenilen termik santrallerin düşüncesi yetti, başımıza kül yağmasına! Eray Canberk’in “Ne biçim dünya bu / burnumun direği sızlıyor her şeyden” dizeleriyle yaşıyoruz sanki. Ama yine de “Ne güzel dünya bu / İyi ki geldim” diyen Ruhi Su, baharı yaşamanın elimizde olduğunu muştuluyor bize.
Burnunun direği sızlasa da her dakika; bulunduğu her yerde verdiği sanat ve sosyal mücadelesiyle önümüzü ışıtan Aydın Karahasan’ı tanıyoruz. Birçok yayını elden geçirip, onu tanıyanlarla konuşarak hazırladığımız, yine de eksiklerin olduğunu tahmin ettiğimiz derleme yazı ve fotoğraflarla borcumuzu ne kadar ödeyebildik; okurların takdiri… “Sanatımı bırakma noktasındayım!” diyenlere, zorluklar arttıkça sanatına daha da çok sarılan Karahasan’ın yürüdüğü yol bir şeyler anlatır mı acaba! Ya da; “ ‘Bunca zaman yazıyorum; bir şey değişmedi.’ dediniz mi hiç?” sorusuna, şair Şükrü Erbaş’ın yanıtını buraya almak istiyorum; “Yazmasam değişecek miydi?”
Çeviri öykülerini özleten Bilgin Hasdemir’den, müthiş bir O’Henry çevirisi okuyacağız.
Yerel Tarih bölümünde Ömür Çelikdönmez Bartın Kadınlar Pazarı’nı, Ekrem Murat Zaman Kurucaşile Cromna’da bir Mehmet’i yazdı.
Mehmet Ercan, Hülya Senday Tuncer ve A. Uğur Olgar şiirlerini paylaştı.
Nadir Özsoy, Barış Ağca ve Şafak Tortu’nun fotoğraflarını, Ayhan Kiraz’ın çizgilerini izleyeceğiz.
“damardan iki kesit” başlıklı manzum şiirinde Gürsel Yıldırım’ı keyifle okuyacağız.
Fatma Kılıç, kentimize gelen Ece Temelkuran’ın yaptığı söyleşiyle birlikte son kitabını değerlendirdi.
Üzeyir Karahasanoğlu öyküsüyle, Kürşat Coşgun İstanbul’da yaptığı sunumun birinci bölümüyle ilginizi çekecek.
Termik Santrale karşı yazımız, Fahri Bozbaş’la ayaküstü sohbetimiz, tiyatro ve haber-etkinlik izlenimlerimizi de dergimizde bulacaksınız.
Aydın Karahasan’ın portresiyle arka kapağımız yine Kürşat Coşgun’dan. Kapak ve etkinlik fotoğraflarını paylaşan Alâaddin Kara’ya, Aydın Karahasan’la ilgili bilgi, yayın ve fotoğrafları ulaştıran Nadir Özsoy, Çetin Sezgin, Şükran Karahasan’a ve teknik katkısıyla Nazım Ayaroğlu’na teşekkür ediyoruz.
Mayıs nelere gebe; bilmiyoruz. Doğa ne yapacağını bilir. Biz de şu kendi kış şartlarımızdan sıyrılmayı biliriz elbet.
Evet… Bir kez daha bahar sancısı… Hem biyolojik doğamızdan, hem sosyal yaşamımızdan…
22. sayımızla birlikte… Bir kez daha… Merhaba…